Otizm Spektrum Bozukluğunda Erken Tanı | Ankara
Ankara’da otizm spektrum bozukluğu (OSB) için erken tanı, çocuğun gelişim yolculuğunda gerçek bir dönüm noktasıdır. Uzm. Dr. Emine Taşyürek; belirtileri ayrıntılı klinik görüşme, oyun temelli gözlem ve gelişim öyküsüyle değerlendirir;
Aile eğitimleri, ev ödevleri, okul koordinasyonu desteğiyle becerilerin günlük yaşama genellenmesini hedefliyoruz. Erken tanı; dil, oyun, sosyal etkileşim, davranış düzenleme ve öz bakımda kalıcı iyileşmeler için en etkili başlangıçtır. Erken başvuru ve düzenli takip, gelişimsel kazanımların korunmasına yardımcı olur.
Otizm Spektrum Bozukluğu
Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişim ve etkileşimde kalıcı güçlükler ile yineleyici ve sınırlı davranış örüntülerinin varlığıyla tanımlanan nörogelişimsel bir durumdur. Otizmde erken tanı, zamanında müdahale ve uzun dönem sonuçların iyileştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
OSB belirtileri çocuktan çocuğa değişir; örnek olarak göz temasından kaçınma, adı söylendiğinde yanıt vermeme, aşırı korku, etkileşimli ve taklit/rol yapma oyunlarında yetersizlik sayılabilir. Bakımverenler ve sağlık profesyonelleri tarafından bu belirtilerin erken fark edilmesi, tanı ve uygun müdahale gereksiniminin belirlenmesini kolaylaştırır. Tanıya yardımcı olduğu gösterilen bazı tarama ve değerlendirme araçları arasında Takipli Gözden Geçirilmiş Erken Çocukluk Otizm Kontrol Listesi (M‑CHAT‑R/F), Sosyal İletişim Anketi (SCQ), Ebeveyn Gelişim Durumunu Değerlendirme (PEDS) ve Çocukluk Otizmi Derecelendirme Ölçeği (CARS) sayılabilir.
Erken tanının yararları arasında en başta, erken dönemde başlanabilen müdahaleler gelir; bu müdahalelerin gelişimsel sonuçları ve uyumsal becerileri artırdığı gösterilmiştir. Erken tanı, otizmli bireyin özgül gereksinimlerine göre uyarlanmış uzmanlaşmış müdahalelerin (sosyal iletişim, dil gelişimi ve davranış güçlüklerini hedefleyen) uygulanmasına olanak verir. Ayrıca ailelerin uygun destek hizmetlerine, eğitim kaynaklarına ve toplumsal programlara erişebilmesini kolaylaştırır; baş etme becerilerini güçlendirir, ebeveyn stresini azaltır ve yetişkinlikte bağımsızlığı artırır.
Bununla birlikte, otizmde erken tanının bazı riskleri de vardır. Önemli bir kaygı, çocuğun benlik saygısı ve sosyal ilişkilerini etkileyebilecek “etiketlenme” ve damgalanma olasılığıdır. Aşırı tanı ya da yanlış tanı riski, gereksiz müdahalelere yol açabilir. Ayrıca tanı süreci uzun, karmaşık ve aileler için duygusal açıdan zorlayıcı olabilir; multidisipliner ekiplerce kapsamlı değerlendirme gerektirir.
Yararlar ve riskler göz önünde bulundurulurken dengeli bir yaklaşımın önemini vurgular. Erken tanı, zamanında müdahaleye imkân tanıyarak gelişimsel sonuçları ve yaşam kalitesini anlamlı ölçüde iyileştirir. Riskleri azaltmak için tanısal süreçlerin doğru ve güvenilir yürütülmesi, ailelerin sürecin tüm aşamalarında desteklenmesi ve toplumsal farkındalık ile kabullenmenin artırılması kritiktir.
Otizm Erken tanının yararları
2–5 yaş arasında alınan erken tanı, iletişim, sosyal etkileşim ve hareket becerileri gibi alanlarda gelişimi destekleyecek terapilere fırsat verir. Erken yaşta terapiye başlamak çocuğun hayal kırıklığını azaltabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. Beyin erken dönemde yüksek plastisite gösterdiğinden, müdahalenin etkisi geç başlayan müdahalelere kıyasla daha belirgin olabilir. Vivanti ve ark.’nın sistematik derleme‑meta analizinde, erken müdahalelerin bilişsel, dil ve sosyal‑duygusal işlevlerde anlamlı iyileşme sağladığı bildirilmiştir. Erken tanı alan ebeveynlerde stres ve kaygının daha düşük olduğunu, uygun hizmet/desteklere erişimin kolaylaştığını bildirmiştir. Erken tanı ve müdahale alan çocuklarda yetişkinlikte daha iyi sosyal sonuçlar ve daha yüksek bağımsızlık gözlenmiş; uzun vadede sağlık/eğitim maliyetlerinde azalma bildirilmiştir.
OSB’de erken tanının riskleri
Erken tanı, belirsizlikler ve olumsuzluklar da barındırabilir: **aşırı tanı/aşırı tedavi** olasılığı (erken tanı alan çocuklara, ölçütleri tam karşılamasalar da ilaç/davranışçı tedavi verilmesi); toddler taramalarında yüksek **yalancı pozitif** oranları; **etiketlenme/damgalanma** ve bunun çocuğun fırsatları ile yaşam kalitesine olası etkileri; hizmetlere erişimde güçlüklerin **ebeveyn stres ve kaygısını** artırması. Ayrıca erken OSB tanısı, eşlik eden başka durumların (ör. anksiyete, Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu – DEHB) tanısının gecikmesine yol açabilir. 2013’te Sprenger L ve ark., erken OSB tanısı alan çocukların, DEHB belirtileri göstermelerine rağmen DEHB tanısı alma olasılıklarının azalabildiğini bildirmiştir.
Otizm Tarama araçları ve tanı yöntemleri
OSB bazen 18 ay ve altında fark edilebilir; 2 yaş civarında deneyimli bir uzman tarafından konan tanı genellikle güvenilirdir. Tek bir biyomedikal test olmadığından, tanı çocuğun **gelişimsel öyküsü** ve **davranışlarının** değerlendirilmesine dayanır. NCBDD, 9, 18 ve 24/30. aylarda tarama önermekte; Amerikan Pediatri Akademisi 18 ve 24. ay rutin kontrollerinde OSB taramasını savunmaktadır. Ebeveynlerin de sürece aktif katılımı önerilir.
Tedavi seçenekleri
OSB, bir bozukluktur; tedaviler yaşam kalitesini bozan belirtileri azaltmayı hedefler. Tedavi; belirti şiddeti/doğasına göre **davranışçı**, **gelişimsel**, **eğitsel**, **sosyal‑ilişkisel**, **farmakolojik** ya da **psikolojik** olabilir; tamamlayıcı yaklaşımlar eklenebilir. Belirtiler DEHB ile örtüşebileceğinden, yaklaşımlar **tanı etiketinden çok bireysel gereksinime** odaklanmalıdır.
Davranış/iletişim yaklaşımları:
Ayrıksı Deneme Eğitimi (DTT), Dönüm Noktası Eğitimi (PRT), Erken Yoğun Davranışçı Müdahale (EIBI), sözel‑davranışçı müdahaleler. Gelişimsel yaklaşımda **Floortime** (ilişki temelli), görsel destekli **PECS** gibi sistemler kullanılabilir.
OSB için iyileştirici ilaç yoktur; ancak eşlik eden belirtiler hedeflenebilir. Yüksek enerji, dikkat güçlüğü, kendine zarar davranışları; anksiyete/depresyon; nöbet, uyku, gastrointestinal sorunlar ilaçla yönetilebilir.
Erken tanının güçlükleri
OSB heterojen; tek bir kapsamlı testin yokluğu, eş tanılar (DEHB, dil bozukluğu, seçici konuşmazlık, zihin yetersizliği, diplaksi), kültürel/toplumsal farklılıklar ve kaynak eşitsizlikleri tanıyı zorlaştırır. Davranış temelli öznel değerlendirmeler değişkenlik doğurur; belirtiler zamanla değişebilir, bazıları geç ortaya çıkar; çok erken yaşta tanı koymak güçleşebilir. Pediatrist anketleri, yeterli bilginin her zaman sağlanamadığını ve bu nedenle tanıda güçlük yaşandığını belirtmiştir.
Chiugo Okoye et al., “Early Diagnosis of Autism Spectrum Disorder: A Review and Analysis of the Risks and Benefits,” Cureus 15, no. 8 (August 9, 2023): e43226, doi:10.7759/cureus.43226 (PMCID: PMC10491411).
Ankara Otizm Tedavisi – Uzm. Dr. Emine Taşyürek
Otizm tedavisi, her çocuğun ihtiyaçlarına göre özel olarak planlanması gereken uzun soluklu bir süreçtir. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Ankara’da otizm spektrum bozukluğu olan çocuklara yönelik bireyselleştirilmiş yaklaşımıyla öne çıkan deneyimli bir çocuk ve ergen psikiyatristidir. Tedavi süreci; kapsamlı değerlendirme, gelişimsel ihtiyaçlara göre terapi planı, aile desteği ve gerekiyorsa ilaç tedavisini kapsar. Erken yaşta başlanan müdahaleler, çocuğun sosyal becerilerini, iletişim yeteneklerini ve günlük yaşama uyumunu büyük ölçüde artırabilir.
Dr. Emine Taşyürek, otizm tanısı almış çocuklarla yaptığı çalışmalarda oyun terapisi, sosyal beceri eğitimi, davranışçı yaklaşımlar ve aile rehberliği gibi yöntemleri bir arada kullanarak bütüncül bir destek sunar. Ankara’da güvenilir bir uzman arayan aileler için Dr. Taşyürek, hem bilimsel hem insani yaklaşımla öne çıkan bir isimdir. Tedavi süreci boyunca hem çocuk hem de aile sistematik şekilde desteklenir, böylece gelişimsel ilerleme sağlıklı ve sürdürülebilir hale gelir.