Akran Zorbalığı | Ankara
Akran Zorbalığı Nedir? Türleri Nelerdir? (Fiziksel, Sözel, Sosyal, Siber Zorbalık)
Akran zorbalığı, bir veya birden fazla öğrencinin, kendilerinden daha güçsüz durumdaki bir öğrenciyi kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesi, incitmesi veya korkutmasıdır. Zorbalık, güç dengesizliği içerir ve mağdur kendini koruyamaz durumdadır. Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, zorbalığın dört temel türünü şöyle açıklamaktadır:
Fiziksel Zorbalık: Vurma, itme, tekme atma, eşyalarına zarar verme gibi fiziksel güç içeren davranışlardır. En belirgin zorbalık türüdür ve somut kanıtlar bırakabilir.
Sözel Zorbalık: Alay etme, isim takma, tehdit etme, aşağılama ve hakaret içeren sözlerdir. Fiziksel iz bırakmadığı için tespiti daha zor olabilir, ancak psikolojik etkileri derindir.
Sosyal Zorbalık: Dedikodu yayma, gruptan dışlama, itibar zedeleme ve ilişkileri manipüle etme gibi davranışlardır. Mağdurun sosyal statüsünü ve arkadaşlık ilişkilerini hedef alır.
Siber Zorbalık: Teknoloji aracılığıyla yapılan zorbalık türüdür. İnternet ve sosyal medya platformlarında tehdit mesajları gönderme, utandırıcı fotoğraf/video yayınlama, sahte hesap açma gibi eylemleri içerir. 7/24 devam edebilmesi ve geniş kitlelere ulaşabilmesi nedeniyle özellikle tehlikelidir.
Çocuğum Zorbalığa Uğruyor mu?
Ebeveynlerin Fark Etmesi Gereken 10 İşaret
Zorbalığa uğrayan çocuklar bunu söylemekten çekinebilir. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, ebeveynlerin dikkat etmesi gereken 10 kritik işareti şöyle sıralıyor:
Okula gitmek istememe ve sık sık karın ağrısı, baş ağrısı gibi fiziksel şikayetler.
Okul başarısında ani düşüş ve derslere ilgisini kaybetme.
İçe kapanma ve aile ile iletişimini azaltma.
Uyku düzeninde bozulma (kabus görme, uyuyamama).
İştah değişiklikleri.
Gözle görülür bir mutsuzluk ve kaygı hali.
Kişisel eşyalarında kaybolma veya hasar görme.
Arkadaş ilişkilerinden kaçınma ve davetlere katılmak istememe.
Kendine güvende azalma ve sürekli eleştirilme korkusu.
Siber zorbalık durumunda telefon veya bilgisayarı kullanırken gerginlik ve ekranı hızla kapatma.
Çocuğum Zorba mı? Zorbaca Davranışların Altında Yatan Nedenler
Bir çocuğun zorba davranışlar sergilemesinin altında genellikle çeşitli psikolojik ve çevresel nedenler yatar. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu nedenleri şöyle açıklıyor:
Kendi Baş Etme Becerilerinin Eksikliği: Öfke, kıskançlık, hayal kırıklığı gibi duygularla sağlıklı şekilde başa çıkamama.
Düşük Benlik Saygısı: Başkalarını aşağılayarak kendini daha iyi ve güçlü hissetme ihtiyacı.
Sosyal Beceri Eksikliği: İlgi ve sevgi görmek, popüler olmak için yanlış yollar seçme.
Evde Şiddet Görmek veya Tanık Olmak: Aile içi şiddetin, şiddeti normalize etmesi.
Sınır Eksikliği: Evde yeterli disiplin ve sınır olmaması, sonuçlarını düşünmeden hareket etme.
Akran Baskısı: Bir gruba ait olmak için zorbalığa katılma.
Akran Zorbalığının Kısa ve Uzun Vadeli Etkileri Nelerdir?
Zorbalığın etkileri mağdur üzerinde yıllarca, hatta yetişkinlikte bile sürebilir. Kısa vadeli etkileri: Depresif duygudurum, kaygı, okul başarısında düşüş, yalnızlık, uyku ve yeme problemleri, somatik şikayetlerdir. Uzun vadeli etkileri ise daha derin izler bırakır: Kronik depresyon ve anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), kalıcı düşük benlik saygısı, güven problemleri, sosyal ilişki kurmada güçlük, madde kullanımı ve intihar düşünceleridir. Zorbalığa maruz kalmak, kişinin tüm hayatını etkileyebilecek ciddi bir travmadır.
Zorbalık ve Şaka Arasındaki Fark Nedir? Nasıl Ayırt Edilir?
Zorbalık ve şaka arasındaki en temel fark niyet, süreklilik ve güç dengesidir. Şaka, karşıdaki kişinin de güldüğü, eşitler arasında yapılan, geçici ve eğlence amaçlı bir etkileşimdir. Zorbalık ise kasıtlıdır, süreklidir ve taraflar arasında bir güç dengesizliği vardır. Zorbalıkta mağdur gülmez, incinir ve kendini güçsüz hisseder. Eğer bir "şaka" sürekli aynı kişiye yönelikse, o kişiyi rahatsız ediyorsa ve durması için yalvarmasına rağmen devam ediyorsa, bu artık şaka değil, zorbalıktır.
Zorbalığın Yol Açtığı ve Eşlik Eden Psikolojik Bozukluklar
Akran Zorbalığı ve Depresyon: İçe Kapanma ve Umutsuzluk Döngüsü
Zorbalık, çocuk ve ergenlerde majör depresyon için en güçlü tetikleyicilerden biridir. Sürekli aşağılanma, dışlanma ve çaresizlik hissi, bireyin kendini değersiz ve umutsuz hissetmesine neden olur. Depresyon belirtileri (içe kapanma, hayattan zevk alamama, enerji kaybı) mağduru daha da savunmasız hale getirir ve zorbalık döngüsünü besler. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu iç içe geçmiş durumun tedavisinde, zorbalığın travmatik etkilerini ve depresif düşünce kalıplarını aynı anda ele alan bütüncül bir yaklaşım benimsemektedir.
Zorbalık ve Kaygı Bozuklukları: Sosyal Fobi ve Okul Reddine Giden Yol
Zorbalığa maruz kalan çocuk, sürekli tetikte olma ve tekrar incineceği korkusuyla yaşar. Bu kronik kaygı hali, özellikle sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi) ve okul reddi ile sonuçlanabilir. Çocuk, zorbaların ve diğer akranların olduğu ortamlardan (okul, sosyal aktiviteler) yoğun bir korku ile kaçınmaya başlar. Okula gitmek istemez, sınav kaygısı artar ve "ya tekrar olursa" endişesi ile sürekli bir gerginlik içinde olur. Tedavi, güvenli bir ortam yaratılması ve kaygıyı yönetme becerilerinin kazandırılması üzerine kuruludur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve Zorbalık: Sürekli Tetikte Olma Hali
Şiddetli ve uzun süreli zorbalık, çocuklarda TSSB'ye neden olabilir. TSSB belirtileri, zorbalık anlarını tekrar tekrar yaşama (flashback'ler), kabuslar, olayı hatırlatan durumlardan kaçınma, aşırı uyarılmışlık hali (kolay irkilme, sürekli tetikte olma) ve duygusal uyuşukluk şeklinde ortaya çıkabilir. Çocuk, olayın tekrarlanacağına dair sürekli bir korku içinde yaşar. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, zorbalığın yol açtığı travmanın, travma odaklı bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemlerle iyileştirilebileceğini vurgulamaktadır.
Benlik Saygısı Çöküşü: Zorbalığın Özgüven Üzerindeki Yıkıcı Etkisi
Zorbalık, kişinin kendine olan inancını ve saygısını sistematik olarak yok eder. Sürekli eleştiri, alay ve dışlanma, mağdurun "Ben değersizim, sevilmeye layık değilim, güçsüzüm" gibi olumsuz inançlar geliştirmesine neden olur. Bu benlik saygısı çöküşü, sosyal ilişkilerden kaçınma, yeni deneyimlere girmekten korkma ve akademik potansiyelini gerçekleştirememe gibi sonuçlar doğurur. Tedavide, bu olumsuz benlik algısının yeniden yapılandırılması esastır.
Kendine Zarar Verme ve İntihar Düşünceleri: Zorbalığın En Ciddi Sonuçları
Zorbalığın en trajik sonuçları, mağdurun yaşadığı dayanılmaz acıyı durdurmak için kendine zarar verme (kesme, yakma) veya intiharı bir çıkış yolu olarak görmesidir. Bu davranışlar, çaresizlik, umutsuzluk ve yoğun psikolojik acının bir dışavurumudur. Bu işaretler acil bir psikiyatrik müdahale gerektirir. Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu durumdaki bir çocukla karşılaşıldığında derhal profesyonel yardım alınması ve çocuğun güvende olduğunun hissettirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir.
DEHB ve Akran Zorbalığı
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklar, dürtüsellik ve dürtü kontrolünde yaşadıkları güçlükler nedeniyle bazen zorbaca davranışlar sergileyebilirler. Ancak bu davranışların altında genellikle kötü niyetten çok, dürtüsellik ve sosyal beceri eksikliği yatar. DEHB'li bir çocuk, sonuçlarını düşünmeden hareket edebilir, sırasını beklemekte zorlanabilir veya oyun kurallarına uymakta güçlük çekebilir. Bu durum, akranlarıyla çatışmalara yol açabilir ve zamanla zorbaca davranışlara dönüşebilir. Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, DEHB ve zorbalık ilişkisinde, altta yatan dürtüsellik ve sosyal beceri eksikliklerinin ele alınmasının önemini vurgulamaktadır.
DEHB'li Çocuk Neden Zorbalık Hedefi Olur? Farklılığın Bedeli
DEHB'li çocuklar, hiperaktivite, dürtüsellik ve dikkat sorunları nedeniyle akranlarından farklı davranışlar sergileyebilirler. Bu farklılıklar, maalesef onları zorbalık için hedef haline getirebilir. DEHB'li bir çocuk, sosyal ipuçlarını kaçırabilir, uygunsuz zamanlarda konuşabilir veya davranışlarını kontrol etmekte zorlanabilir. Bu durum, diğer çocuklar tarafından "garip" veya "tuhaf" olarak algılanabilir ve dışlanma, alay edilme gibi zorbalık türlerine maruz kalabilirler. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, DEHB'li çocukların zorbalığa maruz kalma risklerini azaltmak için sosyal beceri eğitiminin ve akran farkındalığının önemini belirtmektedir.
Öğrenme Güçlüğü ve Zorbalık: Akademik Zorlukların Sosyal Dışlanmaya Etkisi
Öğrenme güçlüğü olan çocuklar, akademik alanda yaşadıkları zorluklar nedeniyle sıklıkla akran zorbalığına maruz kalırlar. Okuma, yazma veya matematik becerilerinde yaşadıkları güçlükler, diğer çocuklar tarafından dalga konusu olabilir. "Tembel", "yavaş" veya "aptal" gibi etiketlerle damgalanabilirler. Bu durum, çocuğun benlik saygısını derinden zedeler ve okula karşı olan motivasyonunu düşürür. Akademik başarısızlık ve sosyal dışlanma bir araya geldiğinde, çocuk için okul ortamı dayanılmaz hale gelebilir. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, öğrenme güçlüğü olan çocukların zorbalığa maruz kalmaması için okul ve aile işbirliği ile gerekli akademik ve sosyal desteklerin sağlanması gerektiğini vurgulamaktadır.
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) ve Zorbalık: Sosyal İpuçlarını Kaçırmanın Riskleri
Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olan çocuklar, sosyal etkileşimdeki zorlukları, iletişim becerilerindeki farklılıklar ve sınırlı/yinelenen ilgi alanları nedeniyle zorbalık için yüksek risk grubundadır. Sosyal ipuçlarını anlamakta ve yorumlamakta güçlük çekebilirler, espriyi veya imayı anlamayabilirler, bu da onları alay konusu yapabilir. Ayrıca, OSB'li çocukların bazı davranışları (stereotipiler, tekrarlayıcı hareketler) diğer çocuklar tarafından anlaşılamayabilir ve dışlanmalarına neden olabilir. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, OSB'li çocukları zorbalıktan korumak için sosyal beceri eğitiminin yanı sıra, akran eğitimi ve farkındalık çalışmalarının da büyük önem taşıdığını belirtmektedir.
Öfke Kontrol Problemi ve Zorbalık: Zorbalığa Verilen Tepkisel ve Saldırgan Yanıtlar
Zorbalığa maruz kalan bazı çocuklar, yaşadıkları öfke ve hayal kırıklığını kontrol etmekte zorlanabilir ve bu durum saldırgan davranışlarla sonuçlanabilir. Öfke kontrol problemi olan bir çocuk, zorbalığa karşılık vermek için fiziksel veya sözel saldırganlık gösterebilir. Bu durum, mağdur konumundaki çocuğun aynı zamanda "zorba" olarak etiketlenmesine neden olabilir ve sorunun çözümünü daha da karmaşık hale getirebilir. Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu tür durumlarda, çocuğa öfkesini sağlıklı bir şekilde ifade etme becerileri kazandırmanın ve zorbalıkla başa çıkma stratejileri öğretmenin önemini vurgulamaktadır.
Akran Zorbalığında Müdahale ve Çözüm Yolları
Çocuğum Zorbalığa Uğradığını Söylerse: İlk Adımda Ebeveynler Nasıl Tepki Vermeli?
Çocuğunuz size zorbalığa uğradığını söylediğinde, vereceğiniz ilk tepki çok kritiktir. Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, ebeveynlere şu adımları önermektedir:
Sakin Olun ve Dikkatlice Dinleyin: Öfke veya paniğe kapılmadan, çocuğunuzu sonuna kadar dikkatle dinleyin.
İnanın ve Duygularını Onaylayın: "Bana anlattığın için teşekkür ederim, bu gerçekten zor bir durum" gibi cümlelerle onu destekleyin. "Boş ver" veya "Sen de onunla uğraşma" demekten kaçının.
Suçu Çocuğa Yüklemeyin: "Neden kendini savunmadın?" gibi suçlayıcı sorular sormayın.
️Birlikte Bir Plan Yapın: "Bu konuda ne yapmak istersin?" diye sorun ve çözüm sürecine onu da dahil edin.
Okul ile İletişime Geçin: Durumu sınıf öğretmenine, rehber öğretmene veya okul yönetimine iletin.
Akran Zorbalığında Okul ile Nasıl İş Birliği Yapılır? Etkili İletişim ve Çözüm Stratejileri
Okul ile yapıcı bir işbirliği, zorbalığı durdurmak için esastır. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, okul ile iletişim kurarken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
Somut Örneklerle Gidin: "Çocuğuma zorbalık yapılıyor" demek yerine, "Geçen salı, tenefüste X isimli öğrenci, çocuğumu iterek kantinden çıkmasını engelledi" gibi somut bilgiler verin.
İşbirliği Dilini Kullanın: Suçlayıcı olmak yerine, "Bu konuda birlikte nasıl bir çözüm üretebiliriz?" yaklaşımını benimseyin.
Yazılı İletişimi Tercih Edin: Yapılan görüşmelerin bir özetini e-posta ile göndererek, takip edilmesini sağlayın.
Çözüm Önerileriniz Olsun: Okuldan ne beklediğinizi net ifade edin (örneğin, çocukların ayrı sınıflara alınması, okulda zorbalıkla ilgili bir seminer düzenlenmesi gibi).
Psikolojik Destek Aldığınızı Belirtin: Uzman desteği aldığınızı ve sürece nasıl katkıda bulunabileceklerini sorun.
Çocuğunuzun Özgüvenini Yeniden İnşa Etme Yolları
Zorbalık, çocuğun özgüvenini derinden sarsar. Özgüveni yeniden inşa etmek için:
Güçlü Yönlerini Öne Çıkarın: Yetenekli olduğu bir spor, sanat dalı veya aktiviteye yönlendirin. Başarı hissini yeniden tatmasını sağlayın.
Sorumluluk Verin: Evde yaşına uygun sorumluluklar vererek kendini yeterli hissetmesine yardımcı olun.
Olumlu Geri Bildirimde Bulunun: Sonucu değil, çabayı övün. "Bu konuda ne kadar çabaladığını gördüm, seninle gurur duyuyorum" deyin.
Sevginizi Koşulsuz Gösterin: Onu her koşulda sevdiğinizi ve yanında olduğunuzu hissettirin.
Sosyal Beceri Eğitimi: Zorbalıkla Başa Çıkma ve Sağlıklı İlişkiler Kurma Becerileri
Sosyal beceri eğitimi, çocuğun zorbalıkla başa çıkmasında ve sağlıklı arkadaşlıklar kurmasında kritik öneme sahiptir. Bu eğitim şunları içerir:
İletişim Becerileri: Göz teması kurma, etkin dinleme, kendini uygun şekilde ifade etme.
Problem Çözme Becerileri: Anlaşmazlıkları çözme, uzlaşma, yardım isteme.
Öfke Yönetimi: Öfkeyi sağlıklı şekilde ifade etme yollarını öğrenme.
Hayır Diyebilme: İstemediği bir şeye "hayır" diyebilme becerisini geliştirme.
Empati Kurma: Başkalarının duygularını anlama ve saygı gösterme.
Ankara'da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, sosyal beceri eğitiminin bireysel terapi seanslarında veya grup terapileri şeklinde verilebileceğini belirtmektedir.
Siber Zorbalıkla Mücadele: Ebeveynler için Dijital Rehber
Siber zorbalıkla mücadele için ebeveynlerin alabileceği önlemler:
Dijital Okuryazarlık: Çocuğunuzla internet güvenliği ve etik kurallar hakkında konuşun.
Gizlilik Ayarları: Sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarlarını birlikte yapın.
İletişim Kanallarını Açık Tutun: "Bir şey olursa bana söyle" deyin ve size geldiğinde ona kızmayacağınızı garantileyin.
Platformları Bildirin: Yaşananları ilgili sosyal medya platformuna şikayet edin.
Gerekirse Hesabı Dondurun: Durum ciddiyse, sosyal medya kullanımına bir süre ara verin.
Zorba Çocuğa Yaklaşım: Cezalandırmadan Anlamaya ve Dönüştürmeye Giden Yol
Zorba davranış sergileyen bir çocuğa yaklaşım, onu cezalandırmaktan çok anlamaya ve davranışlarının altında yatan nedenleri çözmeye odaklanmalıdır. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu süreçte şu adımların izlenmesini önermektedir:
Davranışın Nedenlerini Anlamaya Çalışın: Evde veya okulda onu strese sokan bir durum var mı?
Empati Kurmasını Sağlayın: Mağdurun ne hissetmiş olabileceği hakkında onunla konuşun.
Sorumluluğunu Almasına Yardımcı Olun: Yaptığı davranışın sonuçlarını görmesini ve özür dilemesini sağlayın.
Olumlu Davranışları Pekiştirin: Olumlu sosyal etkileşimlerini fark edin ve övün.
Profesyonel Destek Alın: Zorba davranışların temelinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), kaygı bozukluğu ya da düşük benlik saygısı gibi psikolojik nedenler bulunabilir. Ankara’da Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek’ten alınacak profesyonel destek, sorunun kalıcı ve sağlıklı şekilde çözülmesine yardımcı olur.
Akran Zorbalığı - Sık Sorulan Sorular , Ankara Çocuk ve Ergen Psikiyatri
Bir çocuğun zorbalığa maruz kaldığını gösteren işaret ve belirtiler nelerdir?
Zorbalığa maruz kalan çocuklar, yaşadıkları utangaçlık, korku veya tehditler nedeniyle bunu yetişkinlerle paylaşmakta genellikle zorlanırlar.
Bu nedenle, ebeveynlerin ve öğretmenlerin bazı davranışsal ve duygusal işaretlere karşı uyanık olmaları gerekir. Okula gitmek istememe, sık sık hasta olduğunu söyleme (özellikle okul saati yaklaştığında ortaya çıkan baş ağrısı, karın ağrısı gibi belirtiler), okuldan döndüğünde üzgün, gergin veya öfkeli görünme sık görülen belirtilerdir.
Uyku düzeninde bozulma (kabus görme, uyuyamama), iştah değişiklikleri, içe kapanma ve aile üyeleriyle daha fazla çatışma yaşayabilirler. Ders başarısında ani bir düşüş gözlemlenebilir. Kişisel eşyalarında (giysiler, kitap, defter) kayıplar, yırtılmalar veya açıklanamayan yaralanmalar olabilir.
Arkadaş ilişkilerinde azalma, davetlere katılmak istememe, sürekli yalnız zaman geçirme isteği sosyal zorbalığın bir göstergesi olabilir.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu belirtilerden birkaçının bir arada görülmesi halinde, çocukla güven verici bir şekilde konuşmanın ve okulla iş birliği yapmanın hayati önem taşıdığını belirtir.
Çocuğumun zorbalığa uğradığını öğrenirsem ilk olarak ne yapmalıyım?
Çocuğunuzun zorbalığa uğradığını öğrendiğinizde, ilk ve en önemli tepkiniz sakin ve destekleyici olmaktır.
Öncelikle, bunu sizinle paylaştığı için ona teşekkür edin ve bunun onun suçu olmadığını, yalnız olmadığını net bir şekilde ifade edin. "Bana anlattığın için teşekkür ederim, bu konuda yalnız değilsin, yanındayım" gibi cümleler kurun. Öfkenizi (zorba çocuğa veya ailesine karşı) onun önünde göstermemeye çalışın, bu onu korkutabilir ve bir daha size bir şey anlatmaktan çekinebilir. Ona inandığınızı hissettirin. Durumu hemen okul yönetimi (sınıf öğretmeni, rehber öğretmen, müdür) ile iletişime geçerek paylaşın.
Okulun zorbalıkla mücadele politikası varsa onu takip etmelerini isteyin. Çözümü kendiniz üretmeye, zorbanın ailesiyle doğrudan iletişime geçmeye çalışmayın, bu durumu daha da karmaşık hale getirebilir.
Çocuğunuza, gelecek benzer durumlarda nasıl tepki vermesi gerektiği konusunda stratejiler öğretin (örneğin, net bir şekilde "dur" demek, oradan uzaklaşmak, güvendiği bir yetişkine hemen haber vermek).
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu süreçte çocuğunuzun psikolojik sağlamlığını güçlendirmek için bir çocuk ve ergen psikiyatristinden destek almanın önemini vurgular.
Zorbalığa uğrayan çocuğa nasıl destek olunmalı ve özgüveni nasıl güçlendirilmelidir?
Zorbalığa uğrayan çocuğa destek, öncelikle onu güvende hissettirmekle başlar.
Duygularını ifade etmesi için güvenli bir alan yaratın. "Üzülmemelisin", "Boş ver" gibi cümlelerle duygularını küçümsemek yerine, "Bu hisler çok normal, seni anlıyorum" şeklinde yaklaşın. Onu suçlayıcı sorulardan ("Neden kendini savunmadın?") kaçının.
Özgüvenini güçlendirmek için, ilgi alanlarına ve yeteneklerine yönlendirin. Sosyal becerilerini geliştirebileceği, kendini iyi hissedeceği bir aktivite (spor, sanat, müzik gibi) özgüvenini yeniden inşa etmesine yardımcı olabilir. Burada amaç, kendini değerli hissedeceği alternatif bir alan yaratmaktır. "Hayır" deme becerisini, kendini ifade etmesini ve beden dilini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapın. Rol playing (canlandırma) yöntemiyle, zorbalık anında nasıl sakin ve kararlı bir duruş sergileyebileceğini pratik ettirebilirsiniz.
Aile içinde onun fikirlerine değer verdiğinizi gösterin, başarılarını (ne kadar küçük olursa olsun) takdir edin.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, özgüvenin bir gecede oluşmayacağını, sabırla ve sevgiyle desteklemenin, çocuğun içindeki gücü yeniden keşfetmesine olanak sağlayacağını ifade eder.
Çocuğumun bir zorba olduğunu nasıl anlarım ve böyle bir durumda ne yapmalıyım?
Bir çocuğun zorba davranışlar sergilediğini gösteren bazı işaretler vardır. Agresif ve düşmanca davranışlar sergilemesi, sık sık kavga etmesi veya başka çocuklarla alay etmesi, evde veya okulda disiplin sorunları yaşaması önemli göstergelerdir.
Kendisini ispat etme ihtiyacı içinde olabilir ve sürekli olarak popüler olma çabasında olabilir. Başkalarının eşyalarını izinsiz alabilir veya para sorunu yaşıyor olabilir.
Olayları hep başkalarını suçlayarak anlatma eğilimindedir. Böyle bir durumda ebeveynlerin yapması gereken en önemli şey, sakinliği korumak ve durumu görmezden gelmemektir.
Çocukla, suçlayıcı olmayan bir dille açıkça konuşulmalıdır. "Okulda şöyle bir olay olduğu söyleniyor, bunun hakkında konuşmak istiyorum" diyerek başlanabilir.
Zorbalığın kabul edilemez olduğu net bir şekilde ifade edilmeli, bu davranışların başkaları üzerindeki olumsuz etkileri anlatılmalıdır.
Davranışın altında yatan asıl neden (kıskançlık, özgüven eksikliği, kendi maruz kaldığı şiddet, ilgi çekme ihtiyacı vb.) anlaşılmaya çalışılmalıdır.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, zorba davranışın da bir yardım çığlığı olabileceğini belirterek, bu çocukların da empati kurma, öfke kontrolü ve sosyal beceriler konusunda psikolojik desteğe ihtiyaç duyduklarını vurgular.
Siber zorbalık nedir ve ebeveynler çocuklarını siber zorbalıktan nasıl koruyabilir?
Siber zorbalık, dijital teknolojiler (sosyal medya platformları, anlık mesajlaşma uygulamaları, oyun platformları, cep telefonları) aracılığıyla bir bireyi utandırmak, tehdit etmek veya rahatsız etmek amacıyla yapılan kasıtlı ve tekrarlayan davranışlardır.
Utanç verici fotoğraf veya videoları izinsiz paylaşma, tehditkar mesajlar gönderme, dedikodu yayma, sahte hesaplar açma veya birini çevrimiçi gruplardan dışlama gibi şekillerde ortaya çıkabilir.
Ebeveynlerin çocuklarını korumak için atabileceği adımlar vardır. İlk olarak, dijital okuryazarlık ve çevrimiçi güvenlik kuralları hakkında çocuklarıyla açık bir iletişim kurmalıdırlar.
Kişisel bilgilerini (adres, okul, doğum tarihi) asla paylaşmamaları gerektiği öğretilmelidir. Sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarları birlikte yapılandırılmalıdır.
Ebeveynler, çocuklarının çevrimiçi etkinliklerini takip etmeli ancak bu takibin amacını çocukla paylaşmalıdır (güvenlik amaçlı olduğunu belirtmek). Çocuğa, rahatsız edici bir mesaj veya içerikle karşılaştığında bunu kesinlikle yanıtlamaması, engellemesi ve hemen bir yetişkine bildirmesi gerektiği öğretilmelidir.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, ebeveynlerin çocuklarının sanal dünyasına ilgisiz kalmaması, onları dinlemesi ve güven verici bir şekilde yaklaşmasının, siber zorbalığın en büyük kalkanı olduğunu vurgular.
Zorbalığa uğrayan çocuk hangi psikolojik sorunlar yaşayabilir?
Zorbalığa maruz kalmak, çocuk ve ergenler üzerinde derin ve uzun süreli psikolojik etkiler bırakabilir.
En sık görülen sorunların başında depresyon ve anksiyete (kaygı) bozuklukları gelir. Çocuk, sürekli bir üzüntü, umutsuzluk ve yoğun endişe hali yaşayabilir.
Özgüven ve benlik saygısında ciddi bir düşüş olur. Kendini değersiz ve yetersiz hissetmeye başlar.
Uyku ve iştah problemleri, sosyal içe çekilme ve eskiden zevk aldığı aktivitelere karşı ilgisizlik gelişebilir.
Okul başarısı düşebilir ve okul reddi görülebilir. Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri dahi ortaya çıkabilir.
İntihar düşünceleri ve kendine zarar verme davranışları, en ciddi ve acil müdahale gerektiren risklerdir.
Zorbalığın etkileri yetişkinlik dönemine de taşınabilir; kişilerarası ilişkilerde güven sorunları, kronik düşük özgüven ve depresyon riski devam edebilir.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu nedenle zorbalığın "çocuk işi" veya "geçici bir durum" olarak hafife alınmaması gerektiğini, psikolojik destek sürecinin, bu olumsuz etkileri onarmak ve çocuğun ruh sağlığını korumak için hayati olduğunu belirtir.
Zorbalık sonrası çocuğun iyileşme sürecinde aile nasıl bir rol oynamalıdır?
Zorbalık sonrası iyileşme süreci, sabır, anlayış ve istikrar gerektiren bir süreçtir.
Ailenin rolü, çocuğa koşulsuz sevgi ve güvenli bir liman sunmakla başlar. İyileşmenin zaman alabileceğini kabul etmek ve çocuğun duygularını her aşamada kabul etmek önemlidir.
Çocuğu, sosyal ortamlara zorlamak yerine, yavaş yavaş ve kendi hızında yeniden sosyalleşmesi için teşvik etmek gerekir. Okulla iletişim halinde olmak ve çocuğun okulda güvende olduğundan emin olmak ailenin sorumluluğundadır.
Çocuğun özgüvenini yeniden inşa etmek için onun güçlü yönlerini öne çıkaran aktivitelere yönlendirmek faydalı olacaktır. Aile içi iletişimi güçlü tutmak, birlikte kaliteli zaman geçirmek, çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar. Eğer çocukta depresyon, kaygı veya travma belirtileri devam ediyorsa, bir uzmandan (çocuk ve ergen psikiyatristi) profesyonel destek almak çok önemlidir. Terapi sürecine ailenin de dahil olması, iyileşmeyi hızlandırır.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, ailenin sakin, tutarlı ve umutlu duruşunun, çocuğun en büyük iyileştirici gücü olduğunu belirtir.
Zorbalığı önlemek için okul öncesi dönemde neler yapılabilir?
Zorbalığı önleme çalışmaları, okul öncesi dönemde başlamalıdır.
Bu yaş grubunda hedef, zorbalığı değil, olumlu sosyal davranışları ve duygusal becerileri öğretmektir. Çocuklara, duygularını tanımlamayı ve uygun şekilde ifade etmeyi öğretmek temel adımdır.
"Üzgünüm", "Kızgınım", "Mutluyum" gibi ifadeleri kullanmaları teşvik edilmelidir.
Empati becerisi geliştirmeye yönelik oyunlar ve hikayeler kullanılabilir. "Arkadaşın oyuncağını aldığında o nasıl hissetmiş olabilir?" gibi sorularla başkalarının duygularını anlaması sağlanabilir.
Paylaşma, sırasını bekleme, "lütfen", "teşekkür ederim" deme gibi temel sosyal beceriler öğretilmelidir. Öğretmenler ve ebeveynler, çatışma çözme becerilerini modellemelidir. İki çocuk oyuncak için tartıştığında, onları cezalandırmak yerine, çözüm üretmeleri için yönlendirmelidir. Farklılıklara saygı duymayı öğretmek de bu yaşta başlar.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, okul öncesi dönemin, çocuğun sosyal ve duygusal zekasının şekillendiği altın bir dönem olduğunu, buraya yapılacak yatırımın ileride yaşanabilecek birçok sorunu önleyeceğini vurgular.
Zorbalıkla mücadelede psikolojik danışmanlık süreci nasıl işler?
Zorbalıkla mücadelede psikolojik danışmanlık süreci, zorbalığa uğrayan, zorbalık yapan ve hatta tanık olan çocuklar için farklı şekillerde işler.
Zorbalığa uğrayan çocukta, süreç öncelikle güvenli bir terapötik ilişki kurmakla başlar. Çocuğun yaşadığı travmatik deneyimleri ifade etmesi, duygularını işlemesi ve özgüvenini yeniden inşa etmesi sağlanır.
Kaygı ve depresyon belirtileri ele alınır. Sosyal beceri eğitimi ve kendini koruma stratejileri öğretilir. Zorbalık yapan çocukta ise, danışmanlık öfke kontrolü, empati becerisi geliştirme ve sosyal olarak kabul edilebilir davranışlar öğrenme üzerine odaklanır.
Davranışın altında yatan nedenler (düşük benlik saygısı, aile içi sorunlar, kendi maruz kaldığı zorbalık) araştırılır ve bunlarla çalışılır. İzleyici konumundaki çocuklar için ise, "aktif seyirci" olma, doğruyu yapma cesareti gösterme ve yardım isteme becerileri geliştirilir. Aile terapisi de sıklıkla sürece dahil edilir.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, psikolojik danışmanlığın amacının, sadece sorunu çözmek değil, çocuğun gelecekteki yaşamında kullanacağı sağlıklı baş etme mekanizmalarını kazandırmak olduğunu ifade eder.
Akran Zorbalığı ve Online Psikiyatri Hizmetleri
Akran zorbalığı, çocuk ve ergenlerin psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen en önemli sorunlardan biridir. Fiziksel şiddet, sözlü hakaret, sosyal dışlama veya siber zorbalık gibi farklı biçimlerde görülebilen bu durum, çocuklarda yoğun kaygı, özgüven kaybı, ders başarısında düşme ve depresif belirtilere yol açabilir. Erken müdahale edilmediğinde akran zorbalığı, ilerleyen dönemde sosyal fobi ve anksiyete bozuklukları gibi kalıcı psikolojik sorunlara zemin hazırlayabilir.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek tarafından sunulan online çocuk ve ergen psikiyatri hizmetleri, akran zorbalığı yaşayan çocuklara ve ailelerine kapsamlı bir destek sunar. Online seanslarda çocuğun zorbalık deneyimi detaylıca değerlendirilir, yaşadığı duygusal zorluklar ele alınır ve uygun psikoterapi yöntemleri belirlenir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), duygu düzenleme çalışmaları, güven artırıcı egzersizler ve gerektiğinde aile terapisi ile sürece bütüncül bir yaklaşım sağlanır.
Aileler de online görüşmelere aktif olarak dahil edilerek, çocuklarının zorbalık karşısında nasıl desteklenmesi gerektiği konusunda bilgilendirilir. Ebeveynlere, çocuğun duygularını ifade etmesini kolaylaştıracak, özsaygısını güçlendirecek ve sosyal becerilerini geliştirecek stratejiler öğretilir.
Online terapi, çocuğun kendini güvende hissettiği ortamda sürece katılmasına olanak tanıdığı için, özellikle zorbalık sonrası çekingenlik yaşayan çocuklarda önemli bir avantaj sağlar. Ankara merkezli olan bu hizmet, Türkiye’nin her ilinden veya yurt dışından ailelere erişim imkânı sunar.
Akran zorbalığına maruz kalan çocukların psikolojik desteğe erken ulaşması, hem travmatik etkilerin azaltılmasını hem de sağlıklı sosyal ilişkilerin yeniden kurulmasını kolaylaştırır. Online psikiyatri hizmetleri, çocuğun yaşadığı zorbalığın etkilerini aşmasına, kendine olan güvenini yeniden kazanmasına ve sağlıklı bir gelişim sürecine devam etmesine yardımcı olur.