Uzm. Dr. Emine Taşyürek

Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli | Ankara

Özgül Öğrenme Güçlüğü / Bozukluğu Nedir?


Özgül öğrenme güçlüğü, bireyin zeka düzeyi normal ya da normalin üzerinde olmasına rağmen, okuma, yazma ve matematik gibi temel akademik becerilerde yaşına ve eğitim düzeyine göre beklenen performansı gösterememesi durumudur. Çoğu zaman "disleksi" (okuma bozukluğu), "disgrafi" (yazma bozukluğu) ve "diskalkuli" (matematik bozukluğu) alt başlıklarıyla incelenir. Bu bozukluk, bireyin akademik yaşamını ve özgür öğrenme becerilerini derinden etkileyebilir.

Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli Nedir?

Disleksi: Okuma sürecinde harfleri karıştırma, yavaş ve zorlanarak okuma, anlamda eksiklik yaşama gibi belirtilerle görülür.

Disgrafi: Yazma eyleminde harfleri ters yazma, satır düzeni bozukluğu, yazının okunaksız olması gibi durumlar söz konusudur.

Diskalkuli: Sayı ve matematik kavramlarını anlamada güçlük, çarpma, bölme gibi işlemlerde sürekli hata yapma gibi belirtiler görülür.
Bu öğrenme bozuklukları, genellikle ilkokul döneminde fark edilir ve akademik başarıyı ciddi anlamda etkileyebilir.

Ankara’da Özgül Öğrenme Güçlüğü: Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli Tedavisi
Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi ile disleksi, disgrafi ve diskalkuli için online terapi

Matematik Öğrenme Güçlüğü Nedir?


Matematik öğrenme güçlüğü (diskalkuli), bireyin sayılarla ilgili kavramları anlamakta zorlanması, temel matematiksel işlemleri yapmakta güçlük çekmesi ve öğrendiklerini kalıcı hale getirememesi durumudur. Bu bozukluk, sadece matematik dersini değil, bireyin günlük yaşamındaki hesaplama gerektiren becerileri de etkileyebilir.

 
Tanıları Nasıl Konmalıdır?
Öğrenme güçlüğü tanısı, klinik gözlem, ebeveyn ve öğretmen görüşmeleri, gelişimsel geçmiş ve psikometrik testlerle konur. Uzm. Dr. Emine Taşyürek tarafından uygulanan bu değerlendirme süreci, hem akademik hem de psikolojik açıdan detaylı bir inceleme sağlar.

 
Zeka Sorunları İle Farkı Nedir?
Zeka geriliği olan bireyler tüm alanlarda yaşına uygun becerilerde zorlanırken, öğrenme güçlüğü olan bireylerde genel zeka normalken sadece belli alanlarda (okuma, yazma, matematik) belirgin güçlük görülür. Bu nedenle tanı sürecinde zeka testleri ayırıcı rol oynar.

 
Hangi Testler Yapılır?
Disleksi ve benzeri bozukluklarda WISC-R veya WISC-IV zeka testleri, akademik becerileri değerlendiren testler (Okuma-Yazma-Değerlendirme Testleri), dikkat testleri (Moxo, Burdon) ve gelişim testleri (Gessel, Denver) kullanılabilir.

 
Nasıl Tedavi Edilirler?
Öğrenme güçlüğü tedavisinde bireyselleştirilmiş özel eğitim, destekleyici psikoterapiler, aile eğitimi ve gerekirse dikkat eksikliği gibi eşlik eden sorunlara yönelik psikiyatrik tedaviler uygulanır. Ankara'da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu konuda multidisipliner bir yaklaşımla çalışmaktadır.

 
Özgül Öğrenme Güçlüğü Tanı Süreci:
Tanı süreci, çocuğun yaş, sınıf düzeyi ve bireysel gelişimsel becerilerine uygun şekilde planlanmalıdır. Detaylı değerlendirme için uzman gözlemi, testler ve okul gözlemleri birlikte değerlendirilmelidir.

Okul Danışmanlığı ve Akademik Destek | Ankara
Çocuklarda disleksi, disgrafi ve diskalkuli sorunları için online terapi seansı

Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli ile İlgili Sık Sorulan Sorular - Ankara Çocuk ve Ergen Psikiyatri

Disleksi nedir ve çocuklarda nasıl belirtiler gösterir?

Disleksi, çocuğun zeka düzeyi normal ya da normalin üzerinde olmasına rağmen okuma, yazma ve heceleme becerilerinde belirgin güçlük yaşamasıyla karakterize edilen özgül öğrenme güçlüğüdür. Genellikle okul öncesi dönemde bazı ipuçlarıyla fark edilmeye başlanabilir. Örneğin, çocuklar harfleri tanımakta zorlanır, kelimeleri ters okur ya da yazarken sık sık harf atlamaları olur. Okuma sırasında satır atlama, kelimeleri karıştırma veya çok yavaş okuma gibi durumlar sık görülür. Ayrıca yazarken harfleri ters çevirmek (örneğin b yerine d yazmak) disleksinin en bilinen işaretlerindendir. Bu durum çocuğun akademik başarısını etkilediği gibi özgüvenini de zedeleyebilir.

Disleksi bir “zeka geriliği” değil, beynin okuma ve dil işlemleme alanlarındaki farklı işleyişinden kaynaklanır. Erken fark edildiğinde, uygun eğitimsel destek ve terapilerle çocukların bu güçlüğü büyük ölçüde aşmaları mümkündür. Ailelerin sabırlı olması, çocuğu etiketlemeden desteklemesi çok önemlidir. Özellikle çocuk ve ergen psikiyatristi ile iş birliği, bireyselleştirilmiş eğitim programları, okuma terapileri ve bilişsel davranışçı yaklaşımlar sayesinde disleksi ile başa çıkmak mümkündür.

Disgrafi nedir ve hangi sorunlara yol açar?

Disgrafi, çocuğun yazılı ifade becerisinde belirgin güçlük yaşamasıyla tanımlanan bir özgül öğrenme bozukluğudur. Çocuğun zeka düzeyi normal olmasına rağmen yazı yazarken kelimeleri yanlış, eksik veya okunaksız yazması en temel belirtilerden biridir. Harfleri ters çevirmek, satırları kaydırmak, yazı yazarken çok yavaş olmak ya da yazının okunaksız görünmesi disgrafiye işaret eder. Bazı çocuklarda yazarken kelimeleri sürekli karıştırma, dil bilgisi hataları yapma veya duygu ve düşüncelerini yazıya aktaramama da sık gözlenir.

Disgrafi sadece yazı ile sınırlı kalmaz; çocuğun okul başarısını, özgüvenini ve arkadaş ilişkilerini de etkiler. Çocuk sürekli öğretmeninden ya da arkadaşlarından “yazın okunmuyor” gibi eleştiriler duyabilir. Bu durum kaygıyı artırarak, yazmaktan kaçınmaya yol açabilir. Ailelerin sabırlı, destekleyici olması çok önemlidir. Psikiyatrist ve özel eğitim uzmanlarının birlikte yürüttüğü müdahalelerde yazma becerilerini geliştirmeye yönelik özel programlar uygulanır. Ayrıca, bilişsel davranışçı terapi, motor beceri çalışmaları ve uygun eğitim materyalleri disgrafi yaşayan çocuklara önemli faydalar sağlar.

Diskalkuli nedir ve çocuklarda nasıl anlaşılır?

Diskalkuli, matematikle ilgili kavramları anlamada, işlem yapmada ve sayıları algılamada belirgin zorluklarla seyreden özgül öğrenme bozukluğudur. Zeka düzeyi normal olan çocuklarda, toplama, çıkarma, çarpma gibi temel işlemleri öğrenmede zorlanma en sık görülen belirtidir. Çocuklar sık sık işlem hataları yapar, sayıları ters yazar ya da sayma sırasında sıra atlayabilirler. Saat okumakta güçlük, para hesaplamada zorlanma ya da problem çözmede başarısızlık diskalkuliye işaret edebilir.
Diskalkuli sadece akademik başarıyı etkilemez; çocuklarda özgüven sorunlarına, matematik kaygısına ve sosyal ilişkilerde zorluklara da yol açabilir. Öğretmenler bu çocukları “tembel” ya da “dikkatsiz” olarak yanlış değerlendirebilir. Oysa durum, beynin matematiksel bilgiyi işleme biçimindeki farklılıktan kaynaklanır. Bu nedenle erken tanı ve doğru müdahale çok önemlidir. Matematik becerilerini geliştirmeye yönelik bireysel eğitim programları, oyun temelli öğrenme, dikkat geliştirme çalışmaları ve bilişsel davranışçı terapi diskalkulili çocuklara destek sağlar. Çocuk ve ergen psikiyatristi ile düzenli takip, aile ve okul iş birliği tedavi sürecinin en kritik unsurlarıdır.

Disleksi ile dikkat eksikliği arasında nasıl bir ilişki vardır?

Disleksi ve dikkat eksikliği, sıklıkla birlikte görülebilen iki farklı durumdur. Çocuklarda disleksi varsa, okuma ve yazma sırasında dikkatini toplamakta daha çok zorlanabilir. Benzer şekilde dikkat eksikliği yaşayan çocuklarda, okuma sırasında satır atlama, sözcükleri karıştırma ve bilgiyi anlamakta güçlük yaşama daha belirgindir. Araştırmalar, disleksi tanısı almış çocukların önemli bir kısmında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtilerinin de bulunduğunu göstermektedir.

Bu durum çocuğun akademik hayatını daha da zorlaştırır çünkü hem öğrenme güçlüğü hem de odaklanma problemi bir araya geldiğinde derslerde başarısızlık artar. Çocukta özgüven kaybı, sosyal uyumsuzluk ve kaygı bozukluğu gelişebilir. Tedavide bu iki alan birlikte ele alınmalıdır. Psikiyatrist, aile ve okul iş birliği ile bireysel eğitim programları uygulanır. Çocuğun dikkatini geliştirmeye yönelik bilişsel egzersizler, uygun psikoterapi yöntemleri ve gerekiyorsa ilaç desteğiyle olumlu sonuçlar alınabilir.

Disgrafi olan çocuklarda yazma becerileri nasıl geliştirilebilir?

Disgrafi yaşayan çocukların en temel sorunlarından biri, yazma sırasında harfleri karıştırmaları, satır düzenini sağlayamamaları veya yazılarının okunaksız olmasıdır. Bu çocuklara özel eğitim planları yapılması gerekir. Öncelikle yazma süreci küçük adımlara bölünür. Harflerin doğru yazımı tekrarlarla pekiştirilir. Çizgi tamamlama, boyama, harf takibi gibi ince motor becerileri destekleyen etkinlikler çok faydalıdır.

Ayrıca çocukların yazı yazmaya yönelik motivasyonu artırılmalıdır. Sürekli eleştirmek yerine küçük ilerlemeler bile övülmelidir. Bilgisayar veya tablet üzerinden yazma alıştırmaları da disgrafi yaşayan çocuklara yardımcı olabilir. Psikiyatrist ve özel eğitim uzmanlarının birlikte yürüttüğü destek programlarıyla çocuklar yazı yazmayı daha kolay öğrenir. Bunun yanında kaygı ve özgüven sorunlarının azaltılması için bilişsel davranışçı terapi uygulanabilir. Ailelerin sabırlı olması, çocuğun başarısızlıklarını kişisel eksiklik olarak görmemesi çok önemlidir.

Diskalkuli tanısı nasıl konur?

Diskalkuli tanısı, kapsamlı bir psikiyatrik ve nöropsikolojik değerlendirme sonucunda konur. Çocuğun matematikle ilgili becerileri standart testler aracılığıyla ölçülür. Sayıları tanıma, temel işlemleri yapma, problem çözme ve mantıksal düşünme becerileri değerlendirilir.

Öğretmenlerin gözlemleri ve aileden alınan bilgiler tanıyı destekler. Örneğin çocuk sürekli işlem hatası yapıyorsa, saat okumakta zorlanıyorsa ya da parayı hesaplayamıyorsa diskalkuli ihtimali yüksektir.

Tanı sürecinde zekâ testleri de uygulanır çünkü öğrenme güçlüğünün zeka geriliğinden ayırt edilmesi gerekir. Zeka düzeyi normal ya da normalin üzerinde olmasına rağmen matematikte belirgin güçlük görülmesi diskalkuliye işaret eder.

Çocuk ve ergen psikiyatristi, bu testlerin sonuçlarını değerlendirerek tanıyı kesinleştirir. Erken tanı çok önemlidir çünkü zamanında müdahale edilirse çocuğun matematik kaygısı azalır ve akademik başarı düzeyi yükselir.

Disleksi tedavisinde hangi yöntemler kullanılır?

Disleksi tedavisinde temel amaç, çocuğun okuma-yazma becerilerini geliştirmek ve akademik başarısını desteklemektir. En yaygın yöntem, bireyselleştirilmiş eğitim programlarıdır. Bu programlarda çocuk harf-ses eşleştirmeleri, kelime tekrarları ve okuma hızını artırıcı alıştırmalar yapar. Fonolojik farkındalık çalışmaları, disleksi tedavisinin en önemli basamağıdır.
Bunun yanı sıra psikoterapi desteği de çok önemlidir çünkü disleksi yaşayan çocuklarda özgüven kaybı ve kaygı bozuklukları sık görülür. Bilişsel davranışçı terapi, çocuğun hem akademik hem de duygusal açıdan güçlenmesine yardımcı olur. Ayrıca aile eğitimi de tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Aile, çocuğa destek olmayı, sabırlı olmayı ve eleştirmek yerine motive etmeyi öğrenmelidir. Bazı durumlarda teknolojik eğitim materyalleri (sesli kitaplar, okuma yazılım programları) da tedaviye eklenebilir.

Disgrafi ile motor beceri sorunları arasında nasıl bir ilişki vardır?

Disgrafi yalnızca yazı yazma sorunlarıyla sınırlı değildir; çoğu zaman ince motor becerilerde de güçlükler gözlenir. Örneğin çocuk makas kullanmakta, düğme iliklemekte veya küçük nesneleri kontrol etmekte zorlanabilir. Bu durum yazının düzgün çıkmasını engeller çünkü yazma süreci doğrudan ince motor kontrolüne bağlıdır.

Bu nedenle disgrafi tedavisinde motor beceri çalışmaları çok önemlidir. Çocuklara çizgi tamamlama, boyama, hamurla oynama, lego gibi etkinlikler önerilir. Bu etkinlikler hem el-göz koordinasyonunu geliştirir hem de yazma becerisini dolaylı olarak güçlendirir. Ayrıca ergoterapi (iş-uğraş terapisi) disgrafi tedavisinde sıkça kullanılan yöntemlerden biridir.

Psikiyatrist, özel eğitim uzmanı ve ergoterapistin birlikte çalışması çocuğun hem yazı yazma hem de günlük yaşam becerilerini geliştirmesine katkı sağlar.

Diskalkuli ile matematik kaygısı arasındaki bağlantı nedir?

Diskalkuli yaşayan çocuklarda matematik kaygısı çok sık görülür. Çocuk sürekli yanlış yapmaktan korktuğu için matematik derslerinden kaçınmaya başlar. Sınavlarda panik yapar, bildiği işlemleri bile unutabilir. Zamanla bu durum özgüven kaybına ve genel okul başarısının düşmesine yol açar. Matematik kaygısı sadece dersleri değil, günlük yaşamı da etkiler çünkü çocuk alışverişte para hesaplayamaz veya saati okuyamaz hale gelebilir.
Bu nedenle diskalkuli tedavisinde kaygı yönetimi de hedeflenir. Çocuklara adım adım işlem yapmayı öğretmek, hata yapmanın doğal olduğunu göstermek çok önemlidir.

Bilişsel davranışçı terapi ile çocuğun olumsuz düşünceleri değiştirilir. Ayrıca öğretmenlerin ve ailelerin destekleyici tutumu çocuğun kaygısını azaltır. Erken tanı ve doğru yaklaşım sayesinde diskalkuli yaşayan çocuklar matematik kaygısını kontrol altına alabilir.

Disleksi genetik midir?

Evet, araştırmalar disleksinin genetik bir temeli olabileceğini göstermektedir. Ailede disleksi öyküsü varsa, çocukta da görülme ihtimali artar. Bu durum, beynin okuma ve dil işleme merkezlerindeki farklılıklarla ilişkilidir. Ancak genetik yatkınlık tek başına belirleyici değildir; çevresel faktörler de önemli rol oynar. Örneğin çocuğun eğitim ortamı, aile desteği ve erken yaşta fark edilip edilmemesi sürecin gidişatını etkiler.

Disleksi genetik yatkınlığa bağlı olsa da doğru eğitim ve psikiyatrik destekle kontrol altına alınabilir. Ailelerin panik yapmasına gerek yoktur çünkü disleksi zekâ geriliği değildir. Zeka düzeyi normal olan çocuklar, uygun destekle akademik başarılarını artırabilir. Önemli olan erken tanıdır. Erken dönemde fark edilen disleksi, eğitimsel müdahalelerle daha kolay yönetilir.

Disgrafi olan çocuklarda özgüven sorunları nasıl aşılır?

Disgrafi yaşayan çocuklar sık sık yazılarının okunmadığı, derslerde başarısız oldukları gibi eleştiriler duyar. Bu durum özgüvenlerini olumsuz etkiler. Çocuk zamanla yazı yazmaktan kaçınmaya başlar. Ailelerin en önemli görevi, çocuğun çabasını övmek ve başarısızlıklarını eleştirmemektir. Küçük gelişmeler bile fark edilmeli ve takdir edilmelidir.

Psikoterapi desteği de özgüven sorunlarının çözümünde etkilidir. Bilişsel davranışçı terapi ile çocuğun “ben yapamıyorum” düşünceleri yerine “çabaladıkça gelişiyorum” inancı kazandırılır. Ayrıca yazı yazmayı daha eğlenceli hale getiren oyunlar ve teknolojik uygulamalar da çocuğun motivasyonunu artırır.

Öğretmenlerin destekleyici yaklaşımı, sınıf ortamında çocuğun kendini dışlanmış hissetmesini önler.

Diskalkuli yaşayan çocuklar için nasıl eğitim programları hazırlanır?

Diskalkuli tedavisinde en önemli nokta, çocuğa özel eğitim programı hazırlanmasıdır. Öncelikle çocuğun güçlü ve zayıf yönleri belirlenir. Örneğin, toplama işlemini yapabiliyorsa ama çarpmada zorlanıyorsa, öğretim süreci buna göre şekillendirilir. Matematik kavramları küçük adımlarla öğretilir ve sık sık tekrar yapılır. Görsel materyaller, renkli kartlar, oyun temelli aktiviteler çok faydalıdır.

Ayrıca, günlük yaşamla ilişkilendirilen etkinlikler diskalkuli yaşayan çocuklara daha çok yardımcı olur. Örneğin alışverişte para hesaplatmak, mutfakta ölçülerle çalıştırmak gibi pratikler matematiği daha somut hale getirir. Eğitim programı bireysel olmalı, çocuğun hızına uygun ilerlemelidir. Psikiyatrist, öğretmen ve ailenin iş birliğiyle çocuğun kaygısı azalır ve matematik becerileri gelişir.

Disleksi tanısı ne zaman konabilir?

Disleksi genellikle ilkokul çağında, çocuğun okuma-yazma öğrenme sürecinde fark edilir. Ancak bazı belirtiler daha erken yaşlarda da gözlemlenebilir. Örneğin, okul öncesi dönemde harfleri tanımakta zorlanma, kafiyeli kelimeleri öğrenememe veya yönergeleri takip edememe disleksiye işaret edebilir.

Tanı süreci çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından yapılan kapsamlı değerlendirmeyi içerir. Zeka testleri, okuma-yazma beceri testleri ve aile-öğretmen gözlemleri tanıyı destekler.

Erken tanı çok önemlidir çünkü çocuk ilkokul yıllarında yoğun akademik zorluk yaşamadan destek almaya başlar. Bu da tedavi sürecinin daha verimli olmasını sağlar.

Disgrafi ve disleksi birlikte görülebilir mi?

Evet, disleksi ve disgrafi sıklıkla birlikte görülebilir. Çünkü her ikisi de dil işlemleme süreçleriyle ilgilidir. Çocuk hem okuma hem de yazma alanında güçlük yaşayabilir. Bu durum akademik başarıyı daha fazla etkiler. Çocuğun harfleri tanıması, kelimeleri doğru okuması ve yazıya aktarması zorlaşır.
Birlikte görüldüğünde tedavi süreci daha kapsamlı planlanır. Okuma ve yazma becerileri aynı anda geliştirilir. Eğitim sürecinde sesli kitaplar, yazılı alıştırmalar ve motor beceri çalışmaları bir arada uygulanır. Psikiyatrist, özel eğitim uzmanı ve ailenin birlikte çalışması çocuğun gelişimine büyük katkı sağlar.

Diskalkuli tedavisinde ailelerin rolü nedir?

Diskalkuli tedavisinde ailelerin rolü son derece kritiktir. Aile çocuğun sürekli eleştirilmesi yerine desteklenmesini sağlamalıdır. “Sen yapamıyorsun” yerine “hadi birlikte deneyelim” yaklaşımı çocuğun motivasyonunu artırır. Günlük yaşamda matematiği öğretici hale getirmek de önemlidir. Örneğin çocuğa alışverişte para saydırmak, mutfakta ölçüleri hesaplatmak matematik becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.

Aile, öğretmen ve psikiyatrist ile iş birliği içinde olmalıdır. Düzenli geri bildirimlerle çocuğun ilerlemesi takip edilir. Ayrıca çocuğun kaygı ve özgüven sorunlarını azaltmak için duygusal destek verilmelidir. Aile desteği, tedavi sürecinin en güçlü yapı taşlarından biridir.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek ile Tanı ve Tedavi Hizmetleri
Disleksi yaşayan çocuklarda okuma ve yazma güçlüğü için psikiyatrik değerlendirme