Uzm. Dr. Emine Taşyürek

Çocuk ve Ergenlerde Özgül Fobi | Ankara

Özgül Fobi Tanı ve Terapi 

Sevgili Ebeveynler,

Çocuğunuz bir örümcek gördüğünde odadan çıkmak için çığlık atıyor mu? İğne yaptırmak için doktora gidildiğinde kontrol edilemeyen bir panik yaşıyor mu? Ya da fırtına sesi duyduğunda titreyerek saklanacak bir yer mi arıyor? Bu tepkileri "aşırı tepki" veya "şımarıklık" olarak görmek kolay olabilir. Ancak lütfen unutmayın: çocuğunuz için bu korku, son derece gerçek, yoğun ve dehşet vericidir.

Bu durum, muhtemelen Özgül Fobi olarak adlandırılan ve çocuk ve ergenlerde sıkça görülen bir kaygı bozukluğudur. Ankara’da bir Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak, amacım çocuğunuzu yargılamak değil, onu ve sizi bu zorlu süreçte desteklemek, bu korkunun üstesinden bilimsel ve kanıta dayalı yöntemlerle birlikte gelmektir.

Özgül Fobi Nedir? Çocukluk Korkularından Farkı Ne?

Özgül Fobi, belirli bir nesne veya durumun varlığında veya bununla karşılaşma beklentisinde ortaya çıkan, aşırı, mantıksız ve kalıcı bir korkudur. Bu korku, gerçek tehlikenin orantısız bir şekilde fazlasıdır.

Normal Gelişimsel Korkular: Her çocuğun gelişim dönemine özgü korkuları vardır (2-4 yaş karanlık korkusu, 5-6 yaş hayali yaratık korkusu gibi). Bu korkular genellikle hafif-orta şiddettedir, geçicidir ve çocuğun günlük işlevselliğini ciddi şekilde bozmaz.

Özgül Fobi (Patolojik Korku):

Şiddetli ve Yoğundur: Panik atak benzeri belirtilere (çarpıntı, nefes darlığı, titreme, bayılacak gibi hissetme) yol açar.

Mantıksızdır: Çocuk bile korkusunun aşırı olduğunu bilir ama bunu kontrol edemez.

Kaçınma Davranışına Yol Açar: Çocuk, korktuğu nesne veya durumdan her ne pahasına olursa olsun kaçınır. Bu kaçınma, hayatını ciddi şekilde kısıtlar.

Uzun Sürelidir: En az 6 ay boyunca devam eder.

İşlevselliği Bozar: Okula gitmeyi, sosyalleşmeyi, ailece aktiviteleri engeller.

Özgül Fobi Türleri: Çocuğunuz Nelerden Korkuyor?

Özgül fobiler genellikle korkulan uyaranın türüne göre kategorize edilir. Ankara'daki klinik pratiğimde en sık karşılaştığım türler:

1. Hayvan Tipi (Ör: Zoofobi)
Köpek (Sinofobi), örümcek (Araknofobi), yılan (Ofidiofobi), böcek (Entomofobi), kuş (Ornitofobi), arı (Apifobi).
Genellikle çocukluk çağında başlar.

2. Doğal Çevre Tipi
Fırtına, gök gürültüsü, şimşek (Astrafobi), yükseklik (Akrofobi), karanlık (Niktofobi), su (Aquafobi).
Yine çocukluk döneminde sık görülür.

3. Kan-Enjeksiyon-Yara Tipi
Kan görme (Hemofobi), iğne olma (Tripanofobi), tıbbi müdahaleler, diş hekimi.
Bu fobiye sahip çocuklarda, korku tetiklendiğinde genellikle vazovagal senkop denilen bir refle görülür: önce kalp hızı ve tansiyon yükselir, ardından ani bir düşüş olur ve çocuk bayılabilir. Bu, diğer fobi türlerinden önemli bir farktır.

4. Durumsal Tip
Uçak yolculuğı (Aerofobi), kapalı alan (Klaustrofobi), asansör, kalabalık ortamlar.
Çocukluk veya ergenlik döneminde başlayabilir.

5. Diğer Türler
Boğulma korkusu (yutkunma güçlüğü ile ilişkili), yüksek sesler (Ligirofobi), palyaço korkusu (Koulrofobi), kostümlü karakterler.
Belirtileri Nasıl Anlarsınız? Fiziksel, Duygusal ve Davranışsal İpuçları
Çocuğunuzun yaşadığı şey sadece "korkmak" değil, fizyolojik bir tepki dalgasıdır.

Fiziksel Belirtiler:

Çarpıntı, kalbin küt küt atması
Nefes darlığı, boğuluyormuş hissi
Titreme veya sarsılma
Terleme (özellikle avuç içi)
Göğüs ağrısı veya sıkışması
Mide bulantısı, karın ağrısı
Baş dönmesi, sersemlik hissi, bayılacak gibi olma
Üşüme veya ateş basmaları

Duygusal ve Bilişsel Belirtiler:

Kontrolü kaybetme, "çıldırma" korkusu, Ölüm korkusu, Kendini durumdan uzaklaştırılmış, çevreden ayrılmış hissetme (derealizasyon/depersonalizasyon)
Yoğun bir sıkıntı ve endişe hali
"Eyvah, yine olacak!" şeklinde bir beklenti kaygısı.

Davranışsal Belirtiler (Kaçınma):

Korkulan nesne veya durumdan şiddetle kaçınma (örneğin, parka gitmeyi reddetme çünkü orada köpek olabilir).
Kaçınamayacağı durumlarda, yoğun sıkıntı ve protesto ile katlanma.
Ebeveynlerinin sürekli güvence vermesini isteme ("Orada örümcek yok, değil mi? Bana söz ver!").
Korku tetiklenmeden önce bile sürekli tetikte olma hali (hipervijilans).

 

Çocukluk Çağı Korkuları: Belirtiler, Tanı ve Tedavi | Ankara
Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi ile özgül fobiler için online terapi

Nedenleri: Çocuğum Neden Özgül Fobi Geliştirdi?

Özgül fobilerin tek bir nedeni yoktur; genellikle biyolojik ve çevresel faktörlerin bir bileşimi söz konusudur.

Öğrenilmiş Deneyimler (Şartlanma):

Doğrudan Deneyim: Çocuğun korktuğu nesneyle doğrudan olumsuz bir deneyim yaşaması (köpek tarafından kovalanmak, arı tarafından sokulmak, asansörde sıkışıp kalmak).

Gözlem Yoluyla Öğrenme (Model Alma): Bir ebeveynin veya kendisine yakın birinin bir nesneye karşı yoğun korkusunu gözlemlemek. Çocuk, "Annem korkuyorsa demek ki gerçekten korkulacak bir şey" diye düşünür.

Bilgi Yoluyla Öğrenme: Korkutucu hikayeler duymak, haberlerde veya filmlerde korkutucu sahneler izlemek (örneğin, uçak kazası haberleri sonrası uçak fobisi geliştirme).

Biyolojik ve Genetik Faktörler:

Kaygı bozukluklarına yatkınlık ailesel geçiş gösterebilir. "Kaygılı mizaç" ile doğan çocuklar yeni durumlara daha temkinli yaklaşır ve daha kolay korku geliştirebilir.
Beyindeki korku merkezi olan amigdalanın aşırı hassas çalışması söz konusu olabilir.

Bilişsel Faktörler:

Çocuğun tehlikeleri abartma, olumsuz sonuçları felaketleştirme eğilimi vardır ("Bu köpek beni mutlaka ısıracak", "İğne olursam kesin bayılırım").

Ankara'da Özgül Fobi Teşhis Süreci: Kapsamlı ve Şefkatli Bir Değerlendirme

Ankara'daki kliniğimizde, çocuğunuzu korkutmadan, onunla güven ilişkisi kurarak ilerleyen bir değerlendirme süreci sunuyoruz.

Kapsamlı Klinik Görüşme:

Çocuk/Ergen ile Görüşme: Çocuğun dilinden ve düzeyinden konuşarak, onun korkusunu anlamaya çalışıyoruz. Ona "Korkunun ne kadar büyük olduğunu 1'den 10'a kadar bir sayıyla gösterebilir misin?" gibi somut sorular sorabiliriz. Oyun ve çizimler, küçük yaştaki çocuklarla iletişim kurmamızda bize yardımcı olur.

Ebeveynler ile Görüşme: Korkunun ne zaman başladığı, nasıl ilerlediği, ailede benzer kaygı öyküsü olup olmadığı, çocuğun ve ailenin günlük hayatını ne kadar etkilediği üzerine detaylı bilgi alıyoruz.

Ayırıcı Tanı:

Benzer belirtilere neden olabilecek diğer durumları elememiz gerekir. Örneğin:

Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Sadece sosyal durumlarda ortaya çıkar.

Agorafobi: Kaçmanın zor olacağını düşündüğü açık/kapalı alanlarda bulunmaktan korkma.

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB): Kirlenme korkusu gibi takıntılar fobi gibi görünebilir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Belirli bir travmatik olayla ilişkili tetikleyiciler.

Doğru teşhis, doğru tedavinin anahtarıdır.

Değerlendirme Ölçekleri:

Yaşa uygun anksiyete ölçekleri ve özgül fobi değerlendirme formları kullanarak korkunun şiddetini objektif olarak ölçebiliriz.

İş Birliği İçinde Geri Bildirim:

Tüm değerlendirmelerin ardından, size ve çocuğunuza (yaşı uygunsa) anlayabileceğiniz bir dille durumu anlatıyoruz. Bu bir "etiketleme" değil, bir "anlama ve çözüm bulma" toplantısıdır. Tedavi seçeneklerini birlikte konuşuyoruz.

Ankara'da Özgül Fobi Tedavisi: Kanıta Dayalı ve Etkili Yaklaşımlar

Özgül fobi, çocuk ve ergen psikiyatrisinde tedaviye en iyi yanıt veren kaygı bozukluklarından biridir. Ankara'daki kliniğimde uyguladığım tedavi yöntemleri bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemlerdir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) – Birinci Basamak Tedavi

BDT, özgül fobi tedavisinde altın standard kabul edilir. Çocuğun düşünce (biliş), duygu ve davranışları arasındaki bağlantıyı anlamasına ve değiştirmesine yardımcı olur.

Psiko-eğitim:

İlk adım, çocuğa ve aileye kaygının ve korkunun ne olduğunu, vücudu nasıl etkilediğini öğretmektir. "Düşmanını tanı" felsefesiyle ilerleriz.

Bilişsel Yeniden Yapılandırma:

Çocuğun korkusuyla ilgili olumsuz ve felaketleştirici düşünceleri ("Bu köpek beni ısıracak") belirlemesine ve onları daha gerçekçi, mantıklı düşüncelerle ("Köpek oyun oynamak istiyor olabilir, sakin durursam bana yaklaşmayabilir") değiştirmesine yardım ederiz.

Maruz Bırakma (Exposure) Terapisi – Tedavinin En Kritik Bileşeni:

Maruz bırakma, korkulan nesne veya durumla, kademeli, kontrollü ve güvenli bir şekilde yüzleşmektir. Asla çocuğu korktuğu şeyin ortasına aniden atmak değildir!

Korku Hiyerarşisi Oluşturma: Çocukla birlikte, korkusunu 0'dan (hiç korku yok) 10'a (en şiddetli korku) kadar puanladığımız bir liste hazırlarız. Örneğin, köpek fobisi için:

         (Seviye 2) Köpek resmine bakmak.

         (Seviye 4) TV'de bir köpek belgeseli izlemek.

         (Seviye 6) Pencereden dışarıdaki bir köpeği izlemek.

         (Seviye 7) Bir odada, tasması bağlı duran sakin bir köpeği 5 metre uzaktan gözlemlemek.

        (Seviye 9) Köpeği yavaşça okşamak.

 Sistematik Duyarsızlaştırma: En düşük seviyeden başlayarak, çocuk o adımdaki korkuyla baş edebildiğini görünce bir sonraki, biraz daha zor adıma geçeriz. Her başarı, onun özgüvenini ve kontrol duygusunu artırır. Bu süreçte **gevşeme egzersizleri** (derin nefes alma gibi) çok önemli bir yardımcıdır.

Oyun Terapisi (Özellikle Küçük Çocuklar İçin)

Küçük çocuklar duygularını oyun yoluyla ifade eder ve işler. Oyun terapisinde;

Korkulan nesneleri (oyuncak örümcek, yılan) oyun odasına getirerek onlarla kontrollü bir ortamda yüzleşme sağlanır.

Çocuk, korkusunu oyunla somutlaştırır ve üzerinde kontrol sahibi olduğunu hisseder.

Ebeveyn Danışmanlığı ve Aile Terapisi

Aile, tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Size;

*   Çocuğun korkusuna nasıl tepki vereceğinizi (kaçınmasına yardım etmeden, onu destekleyerek),

*   Onu asla küçümsemeden veya zorlamadan nasıl teşvik edeceğinizi,

*   Kaygıyı yönetmek için evde kullanabileceğiniz teknikleri öğretiyoruz. Ailenin sakin ve istikrarlı tutumu, iyileşmenin temel taşıdır.

İlaç Tedavisi

Özgül fobide ilaç tedavisi genellikle ilk seçenek değildir. Psikoterapi, çoğu zaman yeterli olmaktadır. Ancak;

*   Korku ve kaygı o kadar şiddetliyse ki çocuk terapideki maruz bırakma adımlarına bile katlanamıyorsa,

*   Fobiye eşlik eden başka bir kaygı bozukluğu veya depresyon varsa,

*   Terapiye yanıt sınırlı kaldıysa, ilaç tedavisi, tedavi planına eklenebilir. İlaç, terapiye katılımı kolaylaştıran bir "köprü" görevi görür.

Çocuk ve Ergenlerde Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) | Ankara
Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi ile özgül fobiler için online terapi desteği

Çocuk ve Ergenlerde Özgül Fobiler - Sık Sorulan Sorular

Çocuğumun normal bir korku mu yoksa özgül fobi mi olduğunu nasıl anlarım?

Bu ayrımı yapmak ebeveynler için oldukça zordur, çünkü korku çocuk gelişiminin doğal bir parçasıdır. Ayırt edici olan, korkunun şiddeti, süresi ve çocuğun günlük işlevselliğini ne kadar bozduğudur. Normal gelişimsel korkular (örneğin, okul öncesi dönemde canavarlardan korkma) genellikle geçicidir, hafif-orta şiddettedir ve çocuğun oyun oynamasını, uyumasını veya sosyalleşmesini kalıcı olarak engellemez. Çocuk, ebeveynlerinin rahatlatmasıyla sakinleşebilir.

Özgül fobide ise korku, mantıksız, aşırı ve ısrar edicidir. Çocuk, korkusunun abartılı olduğunu bilse bile (ergenlerde bu daha belirgindir) kendini kontrol edemez. Korku, bir panik atağe varan fiziksel belirtileri (çarpıntı, titreme, nefes darlığı) tetikler. En kritik fark ise kaçınma davranışıdır. Çocuk, korktuğu şeyle karşılaşmamak için okula gitmeyi reddedebilir, arkadaşlarının evine gidemez, ailece tatil planları iptal edilebilir. Bu kaçınma hali en az 6 ay devam eder ve çocuğun hayatını ciddi ölçüde kısıtlar. Kısacası, korku çocuğun ve ailenin rutinini bozuyor, ciddi bir sıkıntı kaynağı oluyorsa, bu bir özgül fobi işareti olabilir.

Özgül fobi neden olur? Benim hatam mı?

Özgül fobinin tek bir nedeni yoktur; biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Bu kesinlikle sizin "hatanız" değildir, ancak ebeveynler olarak bazı davranış modellerinin katkıda bulunabileceğini bilmek önemlidir.

Genetik ve Mizaç: Kaygıya yatkınlık kalıtsal olabilir. "Davranışsal ketleme" adı verilen, yeni durumlardan çekinen, utangaç ve duyarlı bir mizaç yapısına sahip çocuklar daha risk altındadır.
Öğrenilmiş Davranışlar: Bu en önemli çevresel faktörlerden biridir. Çocuk, bir ebeveynden veya önemli bir figürden model alarak korkuyu öğrenebilir. Örneğin, annesi örümcek gördüğünde çığlık atan bir çocük, örümceğin gerçekten korkulacak bir şey olduğunu öğrenir.
Doğrudan Travmatik Deneyim: Bir köpek tarafından kovalanmak, arı tarafından sokulmak, karanlık bir odada kilitli kalmak gibi bir olay, ilgili fobiyi başlatabilir.
Bilgi Yoluyla Öğrenme: Korkutucu hikayeler, haberler veya filmler (örneğin, uçak kazası filmleri) çocuğun zihninde bir korku tohumu ekebilir.
Suçluluk hissetmek yerine, bu faktörleri anlamak ve çözümün bir parçası olmak daha faydalıdır.

  “Büyüyünce geçer” diye beklemek doğru mu?

Hayır, özgül fobi için "büyüyünce geçer" diye beklemek genellikle doğru bir strateji değildir ve hatta durumu kötüleştirebilir. Gelişimsel korkular (okul öncesi dönem canavar korkusu gibi) zamanla geçebilir, ancak klinik düzeyde bir fobi, kendi haline bırakıldığında kronikleşme eğilimindedir.

Tedavi edilmeyen fobi, çocuğun hayatını giderek daha fazla kısıtlar. Okul başarısı düşebilir, sosyal izolasyon artabilir. Zamanla, fobiye depresyon, diğer kaygı bozuklukları ve özgüven problemleri eşlik etmeye başlayabilir. Ergenlik döneminde, bu duygusal zorluklar daha karmaşık hale gelir. Ayrıca, kaçınma davranışı ne kadar uzun süre devam ederse, korku o kadar derinleşir ve tedavisi o kadar zorlaşır. Erken müdahale, çocuğun bu korkuyu hayatının merkezine oturtmadan, baş etme becerilerini daha erken öğrenmesini sağlar. Bu nedenle, beklemeden bir çocuk ve ergen psikiyatristinden değerlendirme almak en sağlıklı yoldur.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) nasıl işler? Ankara'da nasıl uygulanır?

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), özgül fobi tedavisinde altın standart kabul edilen, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. Ankara'daki kliniğimde uyguladığım BDT süreci üç ana aşamadan oluşur:

Bilişsel (Düşünce) Yeniden Yapılandırma: İlk olarak, çocuğun korkusuyla ilgili olumsuz ve felaketleştirici düşünceleri (örn., "Bu asansör kesin bozulacak ve içinde sıkışıp kalacağım") belirlenir. Çocuk, bu düşüncelerin gerçekçi olup olmadığını sorgulamayı öğrenir. Daha mantıklı ve dengeli düşüncelerle (örn., "Asansörler sık sık kontrol edilir, bozulma ihtimali çok düşük ve acil düğmesi var") bu olumsuz düşüncelerin yerini alması sağlanır.

Maruz Bırakma (Exposure): Tedavinin en kritik bileşenidir. Çocukla birlikte korku hiyerarşisi adı verilen bir liste oluşturulur. Bu liste, korkulan durumu 0 (hiç korku yok) ile 10 (en şiddetli korku) arasında puanlayan, kademeli adımlardan oluşur. Örneğin, köpek fobisi için en alt basamak "köpek resmine bakmak", en üst basamak "bir köpeği sevmek" olabilir. Terapi, en düşük basamaktan başlayarak, çocuğun her adımda hissettiği kaygı azalana kadar o adımda pratik yapması prensibiyle ilerler. Bu süreç, çocuğun korkusuna alışmasını (duyarsızlaşma) ve "Bunu yapabilirim!" duygusunu yaşamasını sağlar.

Beceri Eğitimi: Terapi sırasında çocuğa, kaygı anında kullanabileceği nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri öğretilir. Bu beceriler, maruz bırakma sırasında ortaya çıkan fiziksel kaygı belirtilerini yönetmede ona güç verir.

Ankara'da bu süreç, çocuğa özel hazırlanmış, güvenli ve kontrollü bir ortamda, bir uzman eşliğinde yürütülür.

Maruz bırakma terapisi çocuğuma zarar verir mi? Onu travmatize eder mi?

Bu, ebeveynlerin en sık ve en haklı olarak sorduğu sorulardan biridir. Profesyonel bir terapist eşliğinde yapılan kademeli maruz bırakma kesinlikle travmatize edici değildir; tam aksine, iyileştiricidir. Kritik nokta, bu yöntemin "çocuğu korktuğu şeyin ortasına atmayı" içermemesi, tamamen kontrol, güven ve kademelilik üzerine kurulu olmasıdır.

Terapist, çocuğun kendi hızını belirlemesine izin verir. Çocuk, bir sonraki adıma geçmeye hazır hissetmiyorsa, asla zorlanmaz. Terapist, çocuğun kaygı düzeyini sürekli takip eder ve onu sakinleştirme teknikleri konusunda yönlendirir. Her başarılı adım, çocuğun özgüveninde muazzam bir artışa neden olur. Yaşadığı duygu, travmadan ziyade, başarma ve üstesinden gelme duygusudur. Amacımız, çocuğu korkutmak değil, ona korkusunun aslında yönetilebilir olduğunu göstermektir. Ebeveynlerin evde kendi başlarına deneyeceği zorlayıcı ve kontrolsüz yöntemler travmatize edici olabilir, ancak terapötik maruz bırakma bunun tam tersidir.

Ebeveynler olarak biz evde neler yapabiliriz? Nasıl destek olmalıyız?

Ebeveynlerin tutumu, tedavinin başarısında en az terapi kadar kritik bir rol oynar. İşte evde uygulayabileceğiniz destekleyici stratejiler:

Anlayış ve Kabul: Çocuğunuzun korkusunu asla küçümsemeyin veya dalga geçmeyin. "Bunda korkacak ne var?" demek yerine, "Bunun seni çok korkuttuğunu görüyorum, yanındayım" deyin. Onun duygularını gerçek ve geçerli olarak kabul edin.

Cesaretlendirme, Zorlama Değil: Onu, korkusuyla yüzleşmesi için yavaşça teşvik edin ama asla zorlamayın. Zorlamak, güven ilişkisini zedeler ve korkuyu pekiştirir. "Şu köpeğe bir adım daha yaklaşmak ister misin?" diye sormak, "Hadi, git şunu sev!" demekten çok daha etkilidir.

Model Olma: Sakin davranışlarınızla örnek olun. Siz de benzer bir korkunuz varsa, bunu itiraf edip birlikte üstesinden gelmeye çalışmak inanılmaz bir güçlendirici olabilir. "Ben de yükseklikten biraz korkarım ama derin nefes almak bana iyi geliyor, hadi birlikte deneyelim" gibi bir yaklaşım işe yarayabilir.

Küçük Başarıları Kutlayın: Terapideki küçük kazanımları evde pekiştirin. Bir sonraki korku hiyerarşisi basamağına geçmeye çalıştığında onun yanında olun ve başardığında coşkuyla kutlayın.

Övgüleriniz somut olsun: "Resimdeki örümceğe bakabildiğin için seninle gurur duyuyorum" gibi.
Sabırlı Olun: İyileşme lineer bir süreç değildir; inişler ve çıkışlar olabilir. Gerileme olduğunda hayal kırıklığına uğramayın, tedavi sürecine ve uzmanınıza güvenin.

Aile Terapisi | Ankara
Ankara çocuk psikiyatristi ile özgül fobiler için psikoterapi