Uzm. Dr. Emine Taşyürek

"En Çok Merak Edilenler Burada"

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde En Çok Sorulanlar

Çocuk ve ergen ruh sağlığı hakkında pek çok soru işareti olabiliyor. Bu bölümde, ailelerin en sık sorduğu soruları topladık ve net, anlaşılır cevaplarla sizlere sunuyoruz. Gerek tanı ve tedavi süreçleri, gerekse terapiler hakkında bilgi almak isteyen aileler için rehber niteliğinde bir içerik hazırladık.

Unutmayın, doğru bilgi doğru kararları beraberinde getirir. Aklınıza takılan pek çok soruya burada cevap bulabilir, gerekirse bizimle doğrudan iletişime geçerek daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Ankara çocuk ve ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek

En Çok Merak Edilenler Burada

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde En Çok Sorulanlar

Çocuk ve ergen ruh sağlığı hakkında pek çok soru işareti olabiliyor. Bu bölümde, ailelerin en sık sorduğu soruları topladık ve net, anlaşılır cevaplarla sizlere sunuyoruz. Gerek tanı ve tedavi süreçleri, gerekse terapiler hakkında bilgi almak isteyen aileler için rehber niteliğinde bir içerik hazırladık.

Unutmayın, doğru bilgi doğru kararları beraberinde getirir. Aklınıza takılan pek çok soruya burada cevap bulabilir, gerekirse bizimle doğrudan iletişime geçerek daha fazla bilgi alabilirsiniz.

Çocuk Psikiyatristi Hangi Tedavileri Uygular?

Çocuk psikiyatristleri; duygusal, davranışsal ve gelişimsel sorunları değerlendirdikten sonra çeşitli tedavi yaklaşımları uygular. Bunlar arasında ilaç tedavileri, bireysel terapi (özellikle bilişsel davranışçı terapi), aile terapisi, oyun terapisi ve gerektiğinde okul temelli müdahaleler yer alır. Tedavi yöntemi çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, yaşadığı sorunun türüne ve şiddetine göre belirlenir. Bazı durumlarda psikolojik testler veya gözlem süreçleriyle tanı netleştirilir. Ayrıca ebeveynlere rehberlik sağlanarak çocuğun çevresel koşulları da düzenlenir. Amaç yalnızca belirtileri azaltmak değil, çocuğun sağlıklı gelişimini desteklemektir.

Çocuk Ergen Psikiyatri Kaç Yaşa Bakar?

Çocuk ve ergen psikiyatristleri genellikle 0-18 yaş aralığındaki bireylerle çalışırlar. Bu süreç, bebeklikten ergenliğin sonuna kadar olan dönemi kapsar. Bazı özel durumlarda 18 yaş sonrası da destek sunulabilir, özellikle tedavi süreci bu dönemde başlamışsa.

Çocuk Psikiyatri Hangi Testleri Yapar?

Çocuk psikiyatristleri tanı sürecinde çeşitli psikolojik ve gelişimsel testlerden yararlanır. Bunlar arasında dikkat eksikliği için Dikkat Testleri (CAT, MOXO), zeka düzeyini ölçmek için WISC-R/ WISC-IV, gelişimsel değerlendirme için Denver II, duygusal durumları anlamak için Projektif Testler (Çocuklar için çizim ve hikâye testleri) ve davranış sorunlarını değerlendirmek için gözlem formları ve anketler yer alır. Hangi testin uygulanacağı, çocuğun yaşına, yaşadığı soruna ve değerlendirme ihtiyacına göre belirlenir. Bu testler tanı koymaya yardımcı olurken, aynı zamanda terapi sürecinin yönünü de belirlemeye katkı sağlar.

Psikiyatrist ve psikolog arasındaki fark nedir?

Psikiyatrist tıp eğitimi almış ve gerektiğinde ilaç yazabilen bir uzmandır. Psikolog ise terapi süreçlerinde destek sağlayan, tanı koymaz ancak psikolojik danışmanlık sunar. Uzm. Dr. Emine Taşyürek bir çocuk ve ergen psikiyatristidir.

Psikiyatrik tedavi sadece ilaçla mı yapılır?

Hayır. İlaç tedavisi bazı durumlarda gerekli olabilir ancak terapi (BDT, oyun terapisi, EMDR vb.) çoğu zaman tedavinin temelini oluşturur. Her çocuğun ihtiyacına özel bir planlama yapılır.

Acaba Çocuğunuz DEHB limi?

Çocuğunuzda dikkat dağınıklığı, yerinde duramama, unutkanlık ya da sürekli hareket halinde olma gibi belirtiler varsa, bu durum dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ile ilişkili olabilir. DEHB, çocukluk döneminde sık karşılaşılan nörogelişimsel bir bozukluktur ve genellikle okul performansını, sosyal ilişkileri ve ev içi uyumu olumsuz etkiler.

DEHB tanısı, yalnızca gözleme dayalı değil; uzman çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından yapılan kapsamlı değerlendirmelerle konur. Erken tanı ve doğru yönlendirme ile çocuğunuzun akademik, duygusal ve sosyal gelişimi desteklenebilir. Ankara’da DEHB konusunda uzman desteği almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hangi durumlarda çocukta dikkat eksikliği olabilir?

Derslerde odaklanamama, unutkanlık, yönergelere uymakta zorlanma gibi belirtiler varsa dikkat eksikliği bozukluğu (DEHB) olabilir. Ankara’da Çocuk ve Ergen Psikiyatri kliniğimizde bu konuda kapsamlı tanı, terapi ve testlerle destek veriyoruz.

Dürtüsellik okul başarısını ve sınav performansını nasıl etkiler?

Dürtüsel ergenler, derslerde dikkatlerini sürdüremeyebilir, yönergeleri kaçırabilir ve sınavlarda aceleci davranarak hata yapabilirler. Bu durum akademik başarıyı doğrudan etkiler. Öğretmenin sözünü kesmek, sınıf içinde uygunsuz zamanlarda konuşmak ya da sorulara hızlıca yanlış cevaplar vermek gibi davranışlar hem performansı düşürür hem de sınıf içi uyumu bozar.

Sınavlarda dürtüsellik, öğrencinin zaman yönetimini etkileyebilir ve yüksek kaygıyla birleştiğinde başarıyı önemli ölçüde azaltabilir. Doğru müdahale edilmediğinde öğrencinin özgüveni zedelenebilir. Bu nedenle dürtü kontrolü gelişmemiş ergenlerde bireyselleştirilmiş destek programları büyük önem taşır.

Sınav kaygısı öğrencilerin dikkatini nasıl etkiler?

Sınav kaygısı, öğrencinin sınav sırasında bilgiye odaklanmasını ve dikkatini sürdürebilmesini olumsuz etkileyen yoğun bir stres halidir. Bu durum beyindeki dikkat ve işleme merkezlerini baskı altına alır; öğrenci okuduğunu anlayamaz, bildiği soruları dahi yanlış yanıtlayabilir veya zaman yönetiminde zorlanabilir.

Özellikle yüksek kaygı düzeyi, zihinsel enerjinin önemli bir kısmını endişeye yönlendirir ve öğrencinin mevcut dikkat kapasitesi azalır. Bu yüzden sınav başarısını artırmak sadece çalışmakla değil, dikkat ve kaygı yönetimini birlikte ele almakla mümkündür. Ankara’da sınav kaygısı tedavisi konusunda uzmanlaşmış bir psikiyatristten destek almak bu süreçte önemli avantaj sağlar.

Selektif mutizm nedir ve çocuklarda nasıl ortaya çıkar?

Selektif mutizm, çocuğun belirli sosyal ortamlarda—örneğin okulda veya yabancı kişilerle—konuşmamasıyla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu çocuklar evde, aile bireyleriyle tamamen normal şekilde konuşurken; okul, sınıf veya yabancılarla olan etkileşimlerde suskun kalabilirler. Bu durum utangaçlık ya da inatçılık değil, derinlemesine bir kaygının ifadesidir.

Genellikle 3–6 yaş arasında başlayan selektif mutizm, erken fark edilip doğru müdahale edilmediğinde daha da pekişebilir. Tedavi edilmediğinde sosyal gelişimi ve akademik performansı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çocukta sosyal ortamlarda konuşmama eğilimi fark edildiğinde bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmak önemlidir.

Boşanma kararını çocuğa ne zaman ve nasıl açıklamalıyız?

Boşanma gibi önemli bir kararı çocuğa açıklamak, zamanlama ve anlatım şekli açısından büyük hassasiyet gerektirir. En doğru zaman, karar netleştikten ve uygulanmaya başlanmadan hemen öncedir. Ebeveynlerin birlikte, sakin bir ortamda çocuğa yaşına uygun, yalın ve dürüst bir dille açıklama yapmaları önemlidir. Çocuğa olan sevginin değişmeyeceği ve onun suçu olmadığı özellikle vurgulanmalıdır.

Açıklama sırasında detaylı hukuki süreçlere veya olumsuz duygulara girilmemelidir. Amaç; çocuğun güvende hissetmesini sağlamak ve soru sormasına açık olmaktır. Ankara’da çocuk ve ergen psikiyatristi olarak, bu süreci çocuğun yaşına, kişilik yapısına ve duygusal tepkilerine uygun şekilde yönetmeniz için profesyonel rehberlik sunuyoruz.

Disleksi nedir ve çocuklarda nasıl fark edilir?

Disleksi, okuma, yazma ve dil işlemleme becerilerinde zorlukla kendini gösteren nörogelişimsel bir öğrenme bozukluğudur. Zeka düzeyi normal ya da normalin üzerinde olan çocuklarda da görülebilir ve çoğu zaman akademik başarısızlıkla karıştırılır. Disleksi, harfleri karıştırma, yavaş okuma, heceleme hataları gibi belirtilerle ortaya çıkabilir.

Disleksili çocuklar çoğu zaman çok zeki ve yaratıcı olabilirler ancak yazılı dili işlerken zorlanırlar. Ebeveynler ve öğretmenler, bu farklılıkları fark ettiğinde erken müdahale çok önemlidir. Ankara’da disleksi konusunda uzmanlaşmış çocuk psikiyatristleriyle doğru değerlendirme ve özel destek programları mümkündür.

Deprem sonrası çocuklarda en sık görülen stres belirtileri nelerdir?

Deprem gibi ani ve travmatik olaylar, çocuklarda çeşitli stres tepkilerine yol açabilir. En yaygın belirtiler arasında kabus görme, gece alt ıslatma, sessizleşme, ağlama nöbetleri, iştahsızlık ve ebeveyne yapışma davranışı yer alır. Özellikle küçük yaş gruplarında tekrar tekrar depremle ilgili sorular sorma ve ayrılık kaygısı oldukça yaygındır.

Bu tepkiler, çocuğun duygusal güvenliğinin sarsıldığını gösterir ve doğal bir stres yanıtıdır. Ancak bu belirtiler zamanla azalmıyorsa, çocuğun günlük yaşamını ciddi şekilde etkiliyorsa, profesyonel destek gerekebilir. Ankara’da çocuklara yönelik travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) değerlendirmesi ve psikiyatrik destek hizmeti sunulmaktadır.

Hiperaktif Çocuk !

Hiperaktif çocukların beyinlerinde dikkat ve dürtü kontrolünü sağlayan alanlarda farklılıklar olabilir. Bu durum onların içsel bir huzursuzluk yaşamalarına neden olur. Yerinde duramama, parmaklarıyla masaya vurma, sınıf içinde dolaşma, araya girme ya da yüksek sesle konuşma gibi davranışlar aslında bu içsel enerjinin dışavurumudur.

Bu davranışlar çoğu zaman çevre tarafından “yaramazlık” veya “disiplinsizlik” olarak yorumlansa da, aslında çocuk bu davranışlarını kontrol etmekte zorlanır. Doğru yaklaşım, çocuğun iç dünyasını anlamaya çalışmak ve onu etiketlemeden yönlendirmektir. Ankara’da hiperaktivite alanında uzman çocuk psikiyatristlerinden destek almak bu süreci kolaylaştırır.

Çocuklarda dikkat testi nedir, ne amaçla uygulanır?

Dikkat testi, çocuğun dikkat süresini, dikkatini sürdürebilme becerisini, dürtüsellik düzeyini ve zamanlama yetisini objektif olarak ölçen nöropsikolojik bir değerlendirme aracıdır. En yaygın kullanılan dikkat testlerinden biri MOXO Dikkat Testi olup, özellikle Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) tanı sürecinde önemli veriler sağlar.

Bu testler sayesinde çocuğun günlük hayatta yaşadığı dikkat sorunlarının altında yatan nedenler daha net anlaşılır. Test sonuçları, tanı koyma sürecine katkı sağladığı gibi, terapi ve tedavi planının kişiye özel olarak yapılandırılmasına da yardımcı olur. Ankara’da uzman eşliğinde bilimsel dikkat testleri uygulayarak çocukların bireysel ihtiyaçlarını tespit ediyoruz.

Akran zorbalığı nedir ve okulda nasıl ortaya çıkar?

Akran zorbalığı, bir çocuğun yaşıtı olan başka bir çocuk tarafından tekrarlayan şekilde fiziksel, sözel ya da sosyal olarak zarar görmesidir. Okul ortamında sıkça karşılaşılan bu durum; alay etme, dışlama, tehdit etme, itme, eşyalarına zarar verme gibi davranışlarla kendini gösterebilir. Zorbalık, güç dengesizliğine dayalı sistematik bir şiddet türüdür.

Bu tür davranışlar çocukların özgüvenini zedeleyebilir, akademik başarılarını düşürebilir ve sosyal izolasyona yol açabilir. Zorbalık çoğu zaman öğretmenler ve veliler tarafından fark edilmez çünkü mağdur çocuklar utanma, suçluluk ya da korku nedeniyle yaşadıklarını anlatmayabilirler. Bu nedenle okul içi davranışlar dikkatle izlenmelidir.

Asperger sendromu olan çocuklarda hangi belirtiler görülür?

Asperger sendromu olan çocuklar sosyal ortamlarda uyumsuzluk gösterebilir, göz teması kurmakta zorlanabilir, karşılıklı sohbeti sürdüremezler. Yaşıtlarının ilgisini çeken oyunlara katılmak yerine tek başına oynamayı tercih edebilirler. İroni, şaka ve mecazları anlamakta zorluk çekerler ve söylediklerini çok literal (kelimesi kelimesine) anlayabilirler.

Ayrıca bazı çocuklar belirli bir alana karşı yoğun ilgi geliştirebilir; örneğin haritalar, trenler, saatler ya da astronomi gibi konulara takıntılı düzeyde odaklanabilir. Rutinlerine bağlılıkları yüksektir; küçük değişiklikler bile huzursuzluk yaratabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde, profesyonel değerlendirme süreci başlatılmalıdır.

Çocuğum çok sık öfkeleniyor, bu normal mi?

Çocuklarda öfke, gelişimin doğal bir parçasıdır; ancak sıklığı, şiddeti ve kontrol edilemez oluşu bazı duygusal ya da davranışsal problemlere işaret edebilir. Öfke nöbetleri okulda, evde veya sosyal ilişkilerde sorunlara yol açıyorsa bu durum profesyonel değerlendirme gerektirir.

Çocukta bastırılmış kaygı, dikkat eksikliği, travmatik yaşantılar ya da uygun sınırların olmayışı öfke problemlerini tetikleyebilir. Ankara’da uzman psikiyatrik destekle öfke kontrolü eğitimi ve duygusal düzenleme becerileri geliştirilebilir.

Ergen çocuğum çok içine kapanık, bu bir depresyon belirtisi olabilir mi?

Ergenlik dönemi, bireyin kendi kimliğini aradığı ve duygusal dalgalanmaların sık yaşandığı bir dönemdir. Ancak sürekli içine kapanma, ilgi kaybı, sosyal ilişkilerden kaçınma ve mutsuzluk gibi belirtiler depresyonun habercisi olabilir.

Bu tür belirtiler birkaç haftadan uzun sürüyorsa ve günlük yaşamı etkiliyorsa bir çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmak önemlidir. Erken tanı ve terapi desteği ile ergenin duygusal iyilik hali güçlendirilebilir.

Çocuğum gece altını ıslatıyor, bu psikolojik mi?

Gece altını ıslatma (enürezis), belirli bir yaşın üzerinde olan çocuklarda uykuda istemsiz idrar kaçırma durumudur. Genellikle 5 yaş sonrası hâlâ düzenli şekilde devam ediyorsa, bu durum tıbbi ya da psikolojik bir değerlendirme gerektirir. Fiziksel bir neden dışlandıysa, altında yatan etkenler çoğunlukla stres, kaygı, özgüven sorunları ya da aile içi değişiklikler olabilir.

Boşanma, kardeş doğumu, okul değişikliği gibi çevresel stres faktörleri çocuğun gece altını ıslatmasına yol açabilir. Utanma ve suçluluk duygusu gelişmeden önce bu durumun normal bir gelişimsel durum olabileceği çocuğa anlatılmalı, ceza veya baskıcı yaklaşım kesinlikle uygulanmamalıdır. Gerekirse bir çocuk psikiyatristinden destek alınarak, altta yatan duygusal nedenler araştırılabilir.

Çocuğum takıntılı davranışlar sergiliyor, bu obsesif kompulsif bozukluk olabilir mi?

Çocuğunuz sürekli elini yıkıyor, eşyaları belirli bir düzende tutmakta ısrar ediyor veya belirli düşünceleri tekrar tekrar ifade ediyorsa, bu davranışlar obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ile ilişkili olabilir. OKB, bireyin istemediği halde aklına gelen takıntılı düşünceler (obsesyonlar) ve bu düşünceleri azaltmak için yaptığı tekrarlayıcı davranışlarla (kompulsiyonlar) karakterizedir.

Çocuklar bu davranışları genellikle kaygılarını yatıştırmak ya da kötü bir şey olacak hissinden korunmak amacıyla yaparlar. Ancak bu tekrarlar günlük yaşamı etkileyecek düzeye ulaştığında mutlaka profesyonel yardım alınmalıdır. OKB çocukluk döneminde erken fark edilirse, bilişsel davranışçı terapi ile oldukça başarılı sonuçlar alınabilir.

Çocuğum arkadaş edinmekte zorlanıyor, bu sosyal fobi midir?

Çocuğunuz yaşıtlarıyla oyun kurmaktan çekiniyor, kalabalık ortamlarda göz teması kuramıyor ve kendini ifade etmekte zorlanıyorsa sosyal kaygı bozukluğu (sosyal fobi) ihtimali olabilir. Sosyal fobi, başkaları tarafından değerlendirilme korkusuyla tetiklenen yoğun kaygı durumudur ve genellikle okul çağında belirginleşir.

Bu çocuklar yanlış yapmaktan, alay edilmekten ya da dikkat çekmekten kaçınırlar. Arkadaşlık kuramamak, yalnızlık hissiyle birleştiğinde özgüven sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle erken fark edilmesi ve uygun terapi desteğiyle çocuğun sosyal becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılması önemlidir.