Çocuk ve Ergenlerde Uygulanan Etkili Terapi Yaklaşımları, Ankara
Ankara'da hizmet veren Uzm. Dr. Emine Taşyürek, çocuk ve ergen psikiyatrisi alanında kaygı bozuklukları, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, dikkat eksikliği ve aile içi çatışmalar gibi birçok sorunda etkinliği kanıtlanmış terapi tekniklerini kullanmaktadır. Terapi sürecine aileyi de dahil ederek, değişimin kalıcı olmasını ve herkesin bu süreçten kazançlı çıkmasını hedefler. Amacımız, geçici rahatlama sağlamak değil, çocuğa ve aileye ömür boyu kullanacakları içgörü ve araçlar kazandırmaktır.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığında Terapi Uygulamaları
Çocukluk ve ergenlik, insan hayatının en hızlı büyüme ve değişim gösterdiği, aynı zamanda da birçok duygusal ve davranışsal zorluğun ortaya çıkabildiği kritik dönemlerdir.
Bu dönemde karşılaşılan sorunlar, yalnızca bireyi değil, aynı zamanda aileyi ve sosyal çevreyi de derinden etkiler. Modern çocuk ve ergen psikiyatrisi, yaşanan bu zorlukların üstesinden gelmede, ilaç tedavisinin yanı sıra, psikoterapötik müdahaleleri merkezine alan bütüncül bir yaklaşımı benimser.
Psikoterapi, çocuğun ve ailenin içsel kaynaklarını harekete geçirerek, kalıcı bir iyileşme ve pozitif bir dönüşüm sağlamayı hedefler.
Psikoterapi süreci, çocuğun kendini güvende hissettiği, yargılanmadığı ve koşulsuz kabul gördüğü terapötik bir ilişki temelinde yükselir. Bu ilişki, değişimin temel taşıdır. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Ankara'daki kliniğinde, bu güven ilişkisini kurmayı her terapi seansının öncelikli hedefi olarak görür. Çocuklar ve ergenler, kendilerini sözcüklerle ifade etmekte yetişkinler kadar becerikli olmayabilirler. Bu nedenle, onlarla çalışırken kullanılan yöntemler, yaş gruplarına ve gelişimsel düzeylerine uygun olarak özenle seçilmelidir. Terapi, onların doğal iletişim dili olan oyundan, yaratıcı sanatlardan ve metaforlardan beslenir.
Terapiye başvurularak ele alınabilecek sorunlar oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Kaygı, korku ve fobiler, depresif duygudurum, travma sonrası stres tepkileri, öfke kontrol problemleri, davranış bozuklukları, okul reddi, sosyal içe çekilme, akran zorbalığı, aile içi çatışmalar ve özgüven eksikliği, bu yelpazenin başlıca örnekleridir.
Her bir sorunun altında yatan nedenler ve işleyiş mekanizmaları farklı olduğu için, tek bir terapi modeli her çocuk için uygun olmayabilir. Bu gerçekten hareketle, esnek ve çok yönlü bir yaklaşım benimsenmesi büyük önem taşır.
Kliniğimizde uygulanan terapi yöntemleri, bu çok yönlülük ilkesi doğrultusunda, çocuk ve ergenlerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde çeşitlendirilmiştir. Bu yöntemler temel olarak beş ana başlıkta toplanabilir: Oyun Terapisi, Aile Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Mindfulness Temelli Terapi ve EMDR Terapisi. Her bir yaklaşım, farklı bir pencereden soruna bakar ve farklı iyileştirici mekanizmaları harekete geçirir.
Genel Olarak Uygulanan Terapiler
Oyun Terapisi: Çocuğun kendini ifade etmek için doğal dili olan oyunu kullanır. Özellikle küçük yaş grubundaki çocuklarla çalışmanın en etkili yoludur. Çocuklar, yaşadıkları çatışmaları, korkuları ve kaygıları sözcüklere dökemeyebilirler, ancak oyun ve oyuncaklar aracılığıyla bu içsel yaşantıları dışavurabilir, anlamlandırabilir ve çözümleyebilirler.
Oyun odası, çocuk için güvenli bir keşif alanıdır. Burada, duygularını özgürce yaşayabilir, gerçek hayatta denemekten çekindiği davranışları prova edebilir ve yeni baş etme stratejileri geliştirebilir.
Aile Terapisi, sorunu yalnızca bireyde değil, aile sisteminin içindeki etkileşim kalıplarında arayan bir yaklaşımdır. Aile, bir bütün olarak ele alınır ve her bir üyenin birbirini nasıl etkilediği incelenir. Amaç, iletişim kanallarını açmak, işlevsiz ilişki döngülerini kırmak ve aile üyeleri arasında karşılıklı anlayış ve empati köprüleri kurmaktır. Çocukta görülen bir davranış sorunu, çoğu zaman aile içindeki bir sıkıntının habercisi olabilir. Aileyi terapi sürecine dahil etmek, değişimin daha kapsamlı ve kalıcı olmasını sağlar.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), düşünce, duygu ve davranış arasındaki karşılıklı ilişkiye odaklanan, kanıta dayalı ve yapılandırılmış bir terapi modelidir. Çocuk ve ergenlerin, olumsuz ve işlevsiz düşünce kalıplarını tanımalarına ve bunları daha gerçekçi ve olumlu düşüncelerle değiştirmelerine yardımcı olur. Davranışçı tekniklerle de, istenmeyen davranışların yerine olumlu alternatiflerin konulması hedeflenir. Özellikle kaygı ve depresyon gibi sorunlarda oldukça etkilidir.
Mindfulness Temelli Terapi, bireyin anda kalabilme ve duygu-düşüncelerini yargılamadan gözlemleyebilme becerisini geliştirmeyi amaçlar. Ergenlerde stresi azaltmak, dikkati güçlendirmek, duygu düzenleme becerilerini artırmak ve öz-şefkati geliştirmek için kullanılan güçlü bir araçtır. Bu yaklaşım, ergenin içsel bir farkındalık geliştirerek, otomatik tepkiler yerine bilinçli yanıtlar vermesine olanak tanır.
EMDR Terapisi, özellikle travmatik yaşantıların işlenmesinde kullanılan güçlü bir yöntemdir. Göz hareketleri veya diğer çift yönlü uyarımlarla, beynin doğal iyileşme sürecini harekete geçirerek, travma anılarının duyusal yükünü boşaltmayı ve bunların sağlıklı bir şekilde bütünleştirilmesini sağlamayı hedefler. Çocuk ve ergenlerde de travma sonrası stres belirtilerini azaltmada oldukça etkilidir.
Sonuç olarak, çocuk ve ergen psikoterapisi, bir iş birliği ve keşif yolculuğudur. Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu yolculukta, her çocuğun ve ailenin özgün hikayesine saygı duyarak, onları iyileşmeye götüren en etkili yöntemleri sunar.
Ankara’da Çocuk ve Ergen Psikoterapisinde Uygulanan Yöntemler
Oyun Terapisi
Oyun Terapisi, çocukların duygusal ve sosyal zorluklarını anlamak ve çözmek için oyunu temel bir iletişim aracı olarak kullanan özel bir terapi yöntemidir. Çocukların kendilerini sözel olarak ifade etme kapasiteleri yetişkinler kadar gelişmemiştir; ancak oyun, onların doğal dilidir. Oyuncaklar, çocuğun kelimeleri; oyun ise cümleleri olarak kabul edilir. Bu terapötik süreçte, çocuk, kendisine sunulan güvenli ve yapılandırılmış bir ortamda, seçtiği oyuncaklar aracılığıyla iç dünyasını, yaşadığı çatışmaları, korkularını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını dışavurma fırsatı bulur. Uzman terapist ise, bu oyunu gözlemleyerek ve bazen içine dahil olarak, çocuğun yaşantısına dair derin bir anlayış geliştirir.
Oyun Terapisinin iyileştirici gücü, birkaç temel mekanizma üzerinden işler. İlk olarak, çocuğa duygusal olarak rahatlama ve birikmiş olumsuz duygulardan arınma imkanı tanır. İkinci olarak, çocuğun kontrol duygusunu yaşamasına ve özgüven geliştirmesine yardımcı olur. Üçüncü olarak, gerçek hayatta baş etmekte zorlandığı durumları sembolik bir düzlemde yeniden canlandırarak, bu durumlara karşı alternatif çözüm yolları geliştirmesine ve baş etme becerilerini güçlendirmesine olanak sağlar. Son olarak, terapist ile kurduğu güvenli ilişki, çocuğun ilişkisel anlamda onarım yaşamasına ve sağlıklı bağlanma modelleri geliştirmesine katkıda bulunur.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Oyun Terapisi sürecinde, çocuğa koşulsuz kabul ve empati ile yaklaşır. Çocuğun oyununa müdahale etmek yerine, onu yönlendirmeden takip eder ve yansıtıcı bir tutum sergiler. Örneğin, çocuk agresif bir oyun oynuyorsa, bu oyunun altında yatan öfke veya çaresizlik duygularını anlamaya çalışır ve bu duyguları çocuğa uygun bir dille ifade eder. Bu sayede, çocuk kendini anlaşılmış ve kabul edilmiş hisseder. Oyun Terapisi, özellikle kaygı bozuklukları, travma, boşanma süreci, kardeş kıskançlığı, davranış problemleri ve sosyal uyum sorunları yaşayan çocuklarda son derece etkili sonuçlar vermektedir. Süreç boyunca, aile ile düzenli geri bildirim görüşmeleri yapılarak, ilerleme hakkında bilgi verilir ve ev ortamını destekleyici öneriler sunulur.
Aile Terapisi
Aile Terapisi, aile sistemini bir bütün olarak ele alan ve sorunları aile üyeleri arasındaki etkileşim kalıpları bağlamında anlamaya ve çözmeye çalışan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu modele göre, bir ailede ortaya çıkan sorunlar (örneğin bir çocukta görülen davranış bozukluğu), yalnızca o bireye ait bir patoloji olarak değil, ailenin işleyişindeki bir aksaklığın bir belirtisi olarak görülür. Aile Terapisinin temel varsayımı, ailenin bir sistem olduğu ve bu sistemdeki her bir üyenin birbiriyle sürekli bir etkileşim içinde olduğudur. Bir üyedeki değişim, kaçınılmaz olarak tüm sistemi etkiler.
Aile Terapisi seanslarında, aile üyeleri birlikte katılım sağlar. Terapist, aile içindeki iletişim biçimlerini, rollerini, sınırları, ittifakları ve çatışma döngülerini gözlemler. Amaç, aile üyelerinin birbirlerini nasıl etkilediklerini fark etmelerini sağlamak, iletişim kanallarını yeniden açmak, işlevsiz davranış kalıplarını kırmak ve ailenin kendi içsel kaynaklarını harekete geçirerek sorunlara daha sağlıklı çözümler üretmesine yardımcı olmaktır. Terapist, yargılayıcı olmayan, tarafsız bir pozisyonda, aileye dışarıdan bir göz olarak rehberlik eder.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Aile Terapisi sürecinde, aileyi suçlayıcı veya eleştirel bir tutumdan uzak durarak, onları iş birliğine ve karşılıklı anlayışa teşvik eder. Örneğin, ebeveynler arasındaki bir iletişim sorununun, çocuğun kaygı düzeyini nasıl artırdığını fark etmelerini sağlayabilir. Ya da bir çocuğun "problemli" davranışının, aslında ebeveynler arasındaki bir çatışmanın dikkatini dağıtmak gibi bir işlev gördüğünü aileye gösterebilir. Bu içgörüleri kazanan aile, birbirlerini daha iyi anlamaya başlar ve değişim için motive olur.
Aile Terapisi, ergenlik dönemi çatışmaları, kardeş rekabeti, boşanma ve ayrılık süreçleri, kayıp ve yas, iletişim kopuklukları ve aile içi kriz durumlarında oldukça etkili bir müdahale yöntemidir. Süreç, ailenin bir takım olarak daha güçlü ve uyumlu bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde Bilimsel ve Yenilikçi Terapiler
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
Bilişsel Davranışçı Terapi, bireyin duygu ve davranışlarının, olayları nasıl algıladığına ve yorumladığına (biliş) bağlı olduğu ilkesine dayanan, yapılandırılmış, hedef odaklı ve kanıta dayalı bir psikoterapi ekolüdür.
Temel mantığı, olumsuz duyguların ve işlevsiz davranışların, gerçekliği çarpıtan olumsuz düşünce kalıplarından kaynaklandığını öne sürer. BDT'nin amacı, danışanın bu otomatik olumsuz düşünceleri tanımasına, mantık süzgecinden geçirerek gerçekçi olmayan yönlerini sorgulamasına ve onları daha dengeli, işlevsel düşüncelerle değiştirmesine yardımcı olmaktır.
Davranışçı bileşende ise, kaçınılan durumlarla aşamalı olarak yüzleşmek ve olumlu davranışları pekiştirmek gibi teknikler kullanılır.
Çocuk ve ergenlerle BDT uygulamaları, yetişkinlere kıyasla daha somut, yaratıcı ve yaşa uygun aktivitelerle zenginleştirilmiştir. Terapist, çocukla birlikte "düşünce-duygu-davranış" üçgenini anlatan çizimler yapabilir, olumsuz düşünceleri "düşünce baloncukları" içine yazabilir veya onları bir "düşünce avcısına" dönüştürebilir. Kaygıyı yönetmek için nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri öğretilir. Davranış deneyleri ve rol canlandırmaları aracılığıyla, yeni davranış kalıpları prova edilir. Ev ödevleriyle, öğrenilen becerilerin günlük hayata transferi sağlanır.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, BDT'yi özellikle çocuk ve ergenlerde görülen kaygı bozuklukları (ayrılık kaygısı, sosyal kaygı, yaygın kaygı), depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, öfke kontrol problemleri ve düşük özgüven gibi durumlarda etkin bir şekilde kullanır.
Terapi, danışana aktif bir rol verir; çocuk veya ergen, kendi düşünce ve inançlarının bir dedektifi ve değişimin mimarı olur. Bu süreç, onlara, yaşamları boyunca kullanabilecekleri değerli bir içgörü ve beceri seti kazandırır. Terapist, bir koç gibi rehberlik ederek, danışanın kendi çözümlerini bulmasına ve öz-yeterlilik duygusunu güçlendirmesine yardımcı olur. BDT'nin yapılandırılmış ve somut doğası, çocuk ve ergenlerin sürece aktif katılımını kolaylaştırarak etkinliğini artırır.
Mindfulness Temelli Terapi
Mindfulness Temelli Terapi, kökeni kadim meditasyon uygulamalarına dayanan, ancak modern psikoloji içinde bilimsel bir çerçeveye oturtulmuş bir yaklaşımdır. Mindfulness, "anda olabilmek" ve bu anda ortaya çıkan deneyimleri (duygu, düşünce, bedensel hisler) yargılamadan, oldukları gibi kabul ederek gözlemleyebilmek becerisi olarak tanımlanır.
Çocuk ve ergenlerle yapılan Mindfulness Temelli Terapiler, onlara, hızla akan düşünce ve duygularının içinde boğulmak yerine, onları bir nehrin kenarından izleyebilmeyi öğretir. Bu da, dürtüsel tepkiler vermek yerine, bilinçli ve seçim yapabilen bir konuma geçmelerine olanak tanır.
Bu terapi yaklaşımı, ergenlerde özellikle stres, kaygı ve depresyon belirtilerini azaltmada, dikkati ve odaklanmayı güçlendirmede, duygu düzenleme becerilerini geliştirmede ve öz-şefkati artırmada oldukça etkilidir.
Uygulamalar, nefes farkındalığı, beden taraması, duyusal farkındalık egzersizleri (örneğin bir kuru üzümü tüm duyularıyla incelemek) ve düşünceleri bulutlar gibi gözlemleme gibi çeşitli formal ve informal pratikleri içerir. Bu pratikler, ergenin içsel bir sakinlik noktası keşfetmesine ve günlük yaşamın zorlukları karşısında daha dayanıklı hale gelmesine yardımcı olur.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Mindfulness uygulamalarını çocuk ve ergenlerle çalışırken, onların gelişimsel düzeylerine uygun, eğlenceli ve erişilebilir bir forma dönüştürür.
Örneğin, küçük bir çocukla "sakinleşmiş bir ayı" gibi nefes alıştırması yapabilir veya bir ergenle sınav kaygısı yaşadığı anda kullanabileceği kısa bir nefes tekniği çalışabilir. Mindfulness, bir baş etme becerisi olarak öğretilir; duygusal bir fırtına anında sığınılacak bir liman işlevi görür. Bu yaklaşım, diğer terapi yöntemleriyle (özellikle BDT) kombine edildiğinde, tedavinin etkinliğini daha da artırır.
Mindfulness, çocuk ve ergenlere, hayatlarının kontrolünün kendilerinde olduğu duygusunu aşılayan güçlü bir yaşam becerisidir.
EMDR Terapisi
EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), özellikle travmatik yaşantıların neden olduğu semptomları azaltmak ve iyileştirmek amacıyla geliştirilmiş nöro-fizyolojik temelli bir terapi yöntemidir.
Travmatik anılar, beynin doğal işleme mekanizmasında bir tıkanıklığa neden olarak, olayın anılarıyla bağlantılı olumsuz duygu, düşünce ve bedensel hislerin donmuş bir şekilde saklanmasına yol açar. EMDR, çift yönlü uyarım (genellikle göz hareketleri, ayrıca dokunsal veya işitsel uyarımlar da kullanılabilir) kullanarak, beynin bu donmuş anıyı işlemesini ve sağlıklı bir şekilde entegre etmesini sağlayarak, anının duyusal yükünü boşaltır.
EMDR protokolü, geçmişte yaşanan ve bugünkü semptomların kaynağını oluşturan travmatik anıların hedeflenmesi, şu anki tetikleyicilerin belirlenmesi ve gelecekteki olumlu davranışların tasarlanması şeklinde üç yönlü bir yaklaşım izler.
Terapi sırasında danışandan, travmatik anıyı zihninde canlandırırken aynı anda terapistin parmak hareketlerini takip etmesi istenir. Bu çift yönlü uyarım, beynin her iki yarıküresini de aktive ederek, anının yeniden işlenmesine ve adaptif bir çözüme ulaşmasına olanak tanır.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek, EMDR terapisini çocuk ve ergenlerde, tek bir travmatik olayın (kaza, kayıp, doğal afet, tıbbi travma) yanı sıra, akran zorbalığı, ihmal, duygusal istismar gibi daha karmaşık ve süreğen travmalarda da güvenle uygular.
Çocuklarla EMDR, oyun ve sanat terapisi teknikleriyle entegre edilerek, onların düzeyine uygun hale getirilir. Travmanın çocuk ve ergenler üzerindeki olumsuz etkileri (kabuslar, içe kapanma, öfke nöbetleri, akademik düşüş) EMDR ile hızlı ve etkili bir şekilde iyileştirilebilmektedir.
Bu yöntem, danışanın travmatik detayları uzun uzadıya anlatmasını gerektirmediği için, yeniden travmatize olma riskini minimize eder ve iyileşme sürecini hızlandırır. EMDR, çocuğun travmayı arkasında bırakarak sağlıklı gelişimine devam etmesi için güçlü bir araç sunar.
Online Çocuk ve Ergen Psikolojik Terapi: Esnek, Ulaşılabilir ve Bilimsel Destek
Çocuklar ve ergenler, büyüme süreçlerinde bazen yoğun duygusal dalgalanmalar, dikkat sorunları, kaygılar veya davranış güçlükleri yaşayabilir. Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo ve değişken koşullar, ailelerin bu tür sorunlara zamanında çözüm bulmasını zorlaştırabilir. Online çocuk ve ergen psikolojik terapi, bu noktada hem hızlı hem de erişilebilir bir destek sunar.
Uzm. Dr. Emine Taşyürek’in sunduğu online terapi hizmeti, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk depresyonu, anksiyete bozuklukları, sosyal uyum sorunları, akran zorbalığı sonrası duygusal travmalar, öğrenme güçlükleri ve sınav stresi gibi konularda etkili bir çözümdür. Seanslar, çocuğun yaşına uygun terapi teknikleri kullanılarak yürütülür. Bunlar arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT), oyun terapisi, EMDR, sanat terapisi ve aile odaklı yaklaşımlar bulunur.
Online terapi, özellikle yoğun programı olan aileler için büyük kolaylık sağlar. Evinizden çıkmadan, zaman kaybetmeden uzman desteği alabilirsiniz. Bu yöntem, çocuğun kendini en güvende hissettiği yerde olması sayesinde terapötik sürecin daha verimli ilerlemesine katkı sağlar. Ayrıca, Ankara dışından veya yurtdışından başvuran aileler için de erişilebilir bir psikolojik destek imkânı sunar.
Terapi süreci genellikle bir değerlendirme görüşmesi ile başlar. Bu görüşmede çocuğun yaşadığı problemler, aile öyküsü ve gelişim süreci detaylıca ele alınır. Gerek duyulursa, MOXO Dikkat Testi, WISC-IV Zeka Testi, NEPSY-II veya Conners gibi ölçme araçları ile değerlendirme yapılır. Daha sonra aile ile birlikte kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur. Seanslar düzenli aralıklarla devam eder ve ilerleme aşamaları aile ile paylaşılır.
Gizlilik online terapinin en önemli unsurlarındandır. Tüm görüşmeler güvenli video konferans altyapısı kullanılarak yapılır. Böylece hem çocukların hem de ailelerin kişisel bilgileri korunur.
Online terapi, çocukların duygu düzenleme becerilerini geliştirmelerine, stresle başa çıkma yollarını öğrenmelerine ve problem çözme becerilerini güçlendirmelerine yardımcı olur. Ergenlerde ise kimlik gelişimi, arkadaş ilişkileri, sınav kaygısı ve geleceğe yönelik belirsizliklerle baş etme gibi konularda destek sağlar.
Eğer çocuğunuzun akademik başarısında düşüş, sosyal geri çekilme, öfke patlamaları, yoğun kaygı veya uyku sorunları fark ediyorsanız, online terapiye başlamak için doğru zaman olabilir. Erken müdahale, sorunların kronikleşmesini önler ve çocuğunuzun sağlıklı gelişimini destekler.
Ankara’da veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde olmanız fark etmez; Uzm. Dr. Emine Taşyürek’in online terapi hizmeti ile çocuğunuza profesyonel, bilimsel ve güvenli bir psikolojik destek sunabilirsiniz. Hemen randevu alarak çocuğunuzun daha dengeli, mutlu ve sağlıklı bir geleceğe adım atmasını sağlayabilirsiniz.