Ankara Ergen Psikiyatristi | Uzm. Dr. Emine Taşyürek

Ergenlerde Yaygın Görülen Psikiyatrik Sorunlar

Ergenlik dönemi, bireyin çocukluktan yetişkinliğe geçiş yaptığı, yoğun fiziksel, zihinsel ve duygusal değişimlerin yaşandığı özel bir süreçtir. Bu dönemde karşılaşılan psikiyatrik sorunlar, yalnızca okul başarısını değil; sosyal ilişkileri, aile içi uyumu ve gencin kendilik algısını da doğrudan etkileyebilir. Erken tanı ve uygun destek, ergenlerin sağlıklı bir gelişim süreci geçirmeleri için kritik öneme sahiptir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB, ergenlik döneminde de etkisini sürdürebilir. Dikkatini toplamakta güçlük çeken, enerjisini kontrol edemeyen ve dürtüsel davranışlar sergileyen gençler, ders başarısında düşüş, sınavlarda plansızlık ve arkadaş ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir. Erken tanı konulması, akademik hayatın yanında özgüven ve sosyal uyum açısından da önemli avantaj sağlar.

Ergen Depresyonu

Depresyon, ergenlerde yalnızca üzgün ruh halinden ibaret değildir. Keyif kaybı, huzursuzluk, öfke patlamaları, motivasyon eksikliği, uyku ve iştah düzensizlikleri sık görülen belirtilerdir. Okul başarısında düşüş, arkadaş ilişkilerinden uzaklaşma ve kendini değersiz hissetme, ergenlerde depresyonun önemli işaretlerindendir. Profesyonel destek, gençlerin yeniden denge kurmasına yardımcı olabilir.

Okul Sorunları ve Akademik Zorluklar

Ergenlik döneminde sınav kaygısı, okul reddi ve akran zorbalığı öne çıkan psikiyatrik zorluklardandır. Sınav kaygısı yaşayan gençler, performans anında yoğun stres, başarısızlık korkusu ve fiziksel belirtiler yaşayabilir. Okul reddi, derslere karşı isteksizlik ve okula gitmekten kaçınma davranışı ile kendini gösterebilir. Akran zorbalığı ise hem mağdur olan hem de zorbalık yapan ergenin ruh sağlığında kalıcı izler bırakabilir. Bu durumlarda okul–aile–uzman iş birliği kritik öneme sahiptir.

Özgül Öğrenme Güçlükleri

Normal zekâya sahip ergenlerde de disleksi (okuma güçlüğü), disgrafi (yazma güçlüğü) ve diskalkuli (matematik güçlüğü) görülebilir. Bu sorunlar, akademik başarısızlığa ve özgüven kaybına yol açabilir. Ergenlerin potansiyellerini açığa çıkarabilmeleri için bireyselleştirilmiş eğitim desteği ve psikiyatrik rehberlik önemlidir.

Kaygı Bozuklukları

Ergenlerde kaygı bozuklukları oldukça yaygındır. Ayrılık kaygısı yerini çoğunlukla sosyal fobi, yaygın anksiyete veya sınav kaygısına bırakır. Bu gençler aşırı endişe, huzursuzluk, uyku sorunları, mide ve baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler gösterebilir. Kaygı bozuklukları, sosyal yaşamı ve okul başarısını ciddi şekilde olumsuz etkileyebilir. Terapi desteği, kaygının kontrol altına alınmasında etkilidir.

Ergenlik dönemi, ruhsal sorunların en sık ortaya çıktığı yaşam evrelerinden biridir. Dikkat eksikliği, depresyon, kaygı bozuklukları, okul problemleri, özgül öğrenme güçlükleri ve iletişim sorunları, gençlerin akademik ve sosyal yaşamını derinden etkileyebilir. Bu nedenle her ergenin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve bireye özel bir tedavi planı oluşturulması gerekir.

Ankara’da ergen psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, ergenlerin yaşadığı ruhsal zorlukları anlamak, ailelerle iş birliği içinde en uygun çözüm yollarını sunmak ve gençlerin sağlıklı bir geleceğe adım atmasına katkı sağlamak için profesyonel destek vermektedir.

Ankara’da Çocuk ve Ergen Terapileri: Uzm. Dr. Emine Taşyürek ile Sağlıklı Bir Geleceğe Adım Atın

Çocukluk ve ergenlik dönemi, bireyin fiziksel, duygusal ve sosyal anlamda şekillendiği en kritik evrelerdir. Bu süreçte karşılaşılan duygusal, davranışsal veya gelişimsel zorluklar, çocuğun ve ailenin yaşam kalitesini derinden etkileyebilir.

Ankara’da hizmet veren Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, modern ve kanıta dayalı terapi yöntemleri ile ailelere kapsamlı bir destek sunmaktadır. Kliniğimizde, her çocuğun ve gençin kendine özgü ihtiyaçları anlayışla karşılanır ve kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturulur.

Amacımız, sadece semptomları geçici olarak ortadan kaldırmak değil, aynı zamanda çocuğun içsel kaynaklarını güçlendirerek, yaşam boyu sürecek sağlıklı başa çıkma mekanizmaları kazandırmaktır.

Oyun Terapisi’nden Aile Terapisi’ne, Bilişsel Davranışçı Terapi’den EMDR’a kadar geniş bir yelpazede hizmet veren merkezimiz, çocuğunuzun iyilik halini merkeze alan bütüncül bir yaklaşımı benimser. Ebeveynler olarak, çocuğunuzun içinde bulunduğu güçlükleri fark etmek ve profesyonel destek arayışına girmek, onların geleceğe daha güvenli adımlarla yürümesini sağlayacak en değerli adımdır. Ankara’nın güvenilir çocuk psikiyatrisi merkezi olarak, sizleri bu yolculukta yalnız bırakmıyor, çocuğunuzun potansiyelini ortaya çıkarabilmesi için gereken tüm desteği sağlıyoruz.

Oyun Terapisi: Çocuğunuzun Duygularını Anlamanın En Doğal Yolu

Oyun, bir çocuğun dünyasını keşfetme, ilişkiler kurma ve kendini ifade etme biçimidir. Oyun Terapisi, çocukların yaşadıkları duygusal ve davranışsal zorlukları, onların en doğal iletişim aracı olan oyun yoluyla anlamayı ve iyileştirmeyi amaçlayan güçlü bir terapi yöntemidir. Özellikle sözel ifade becerileri yetişkinler kadar gelişmemiş olan çocuklar, iç dünyalarında yaşadıkları korku, öfke, üzüntü, kaygı veya kafa karışıklığını kelimelere dökmekte zorlanabilirler. İşte bu noktada Oyun Terapisi devreye girer.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek danışmanlığında yürütülen Oyun Terapisi seanslarında, çocuklar özel olarak seçilmiş oyuncaklarla kendileri için güvenli bir alan yaratırlar. Bu süreçte terapist, çocuğun oyununa müdahale etmeden eşlik eder, gözlemler ve yorumlar. Çocuk, oyun aracılığıyla gerçek hayatta yaşadığı zorlukları yeniden canlandırır, çözüm yolları dener ve duygularını dışavurum imkanı bulur.

Travma sonrası stres bozukluğu, kaygı bozuklukları, davranış problemleri, öfke kontrol sorunları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB), aile içi çatışmalardan etkilenme ve sosyal ilişki problemleri gibi birçok alanda etkin bir şekilde uygulanmaktadır.

Ankara’da bu terapiyi alan çocuklar, duygularını daha iyi düzenleme, problem çözme becerilerini geliştirme ve özgüvenlerini artırma fırsatı bulurlar. Ebeveynler ise, çocuklarının iç dünyasını anlama konusunda yepyeni bir pencere kazanırlar.

Aile Terapisi: İlişkileri Güçlendiren ve İyileştiren Bir Yaklaşım

Aile, bireyin kimlik gelişiminin ve ruh sağlığının temel taşını oluşturan en önemli sistemdir. Aile Terapisi, aileyi bir bütün olarak ele alan ve yaşanan sorunları yalnızca bireye indirgemeden, aile içi ilişki dinamikleri ve iletişim kalıpları üzerinden anlamayı hedefleyen bir terapi modelidir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek öncülüğünde yürütülen Aile Terapisi seanslarında, aile üyelerinin birbirleriyle olan etkileşimleri gözlemlenir, sağlıklı ve işlevsel olmayan iletişim biçimleri belirlenir ve ailenin kendi iç kaynaklarını harekete geçirerek çözüm üretmesi sağlanır. Bu terapi, aile içi çatışmalar, ebeveyn-çocuk iletişim problemleri, boşanma sürecinin yarattığı etkiler, kardeş kıskançlığı, kayıp ve yas süreçleri, bir aile üyesinde kronik bir hastalık olması veya ergenlik dönemindeki sorunlar gibi birçok konuda oldukça etkilidir.

Terapist, tarafsız bir rehber rolü üstlenerek aile üyelerinin birbirlerini daha iyi anlamaları için güvenli bir ortam sunar. Amaç, suçlayıcı olmaktan uzak, herkesin kendini ifade edebildiği, dinlendiğini ve anlaşıldığını hissettiği yeni bir iletişim dili inşa etmektir.

Ankara’da Aile Terapisi alan aileler, birbirlerine karşı empati kurmayı öğrenir, sorun çözme kapasitelerini artırır ve ilişkilerini daha sağlam temeller üzerine yeniden inşa ederler.

Okul Danışmanlığı: Eğitim Hayatına Bütüncül Destek

Çocuk ve ergenlerin uyanık oldukları zamanın büyük bir kısmı okulda geçer. Okul, sadece akademik öğrenmenin değil, aynı zamanda sosyal becerilerin, akran ilişkilerinin ve kimlik gelişiminin de şekillendiği kritik bir ortamdır.

Okul Danışmanlığı, çocuğun okul yaşantısında karşılaştığı akademik, sosyal, duygusal veya davranışsal engelleri aşmasına yardımcı olmak için aile, okul ve terapist iş birliğini merkeze alan multidisipliner bir hizmettir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, okul danışmanlığı sürecinde öncelikle çocuğun okulda yaşadığı güçlüğü (öğrenme güçlüğü, dikkat problemleri, akran zorbalığı, okul reddi, sınav kaygısı, davranış problemleri vb.) detaylıca değerlendirir. Ardından, ailenin onayı ve çocuğun gizlilik hakkı gözetilerek, okul rehber öğretmeni ve sınıf öğretmeni ile iş birliği içine girilir. Bu iş birliği, çocuk için sınıf içi alınacak önlemlerin (oturma düzeni, ödev modifikasyonları), davranış yönetimi stratejilerinin ve gerekirse Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı (BEP) gibi resmi düzenlemelerin planlanmasını kapsar.

Amaç, çocuğun okul ortamında kendini güvende, anlaşılmış ve desteklenmiş hissetmesini sağlayarak, onun akademik ve sosyal potansiyelini en üst düzeye çıkarmaktır.

Ankara’da bu hizmet, çocuğun eğitim hayatının daha verimli ve keyifli geçmesi için vazgeçilmez bir destek mekanizmasıdır.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz Düşünce ve Davranış Kalıplarını Dönüştürme

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), olumsuz ve işlevsiz düşünce kalıplarının, duygularımızı ve davranışlarımızı doğrudan etkilediği prensibine dayanan, kanıta dayalı ve sonuç odaklı bir psikoterapi yaklaşımıdır.

Çocuk ve ergenlerde, yaşadıkları bir durumu yanlış yorumlamaları ("Bu sınavdan kesin sıfır alacağım" veya "Kimse beni sevmiyor") sonucu yoğun kaygı, öfke veya depresif duygular ortaya çıkabilir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, BDT’yi çocuk ve ergenlerle çalışırken onların gelişimsel düzeylerine uygun, somut ve interaktif tekniklerle uygular. Terapi sürecinde, çocuğa öncelikle bu olumsuz otomatik düşünceleri fark etmesi öğretilir. Ardından, bu düşüncelerin ne kadar gerçekçi ve mantıklı olduğu birlikte sorgulanır ve daha gerçekçi, işlevsel alternatif düşünceler geliştirilir.

Davranışsal boyutta ise, kaçındığı aktivitelere aşamalı olarak maruz bırakma (kaygı için), ödül sistemleri ve rol canlandırma gibi teknikler kullanılır.

BDT, Ankara’da çocuk ve ergenlerde yaygın olarak görülen kaygı bozuklukları (sosyal kaygı, ayrılma kaygısı, yaygın kaygı), depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), öfke kontrol problemleri ve düşük özgüven gibi birçok sorunun tedavisinde oldukça etkilidir. Bu terapi, çocuğa sadece mevcut sorununu çözmekle kalmaz, aynı zamanda yaşam boyu kullanabileceği güçlü bir psikolojik dayanıklılık seti sunar.

Mindfulness Temelli Terapi: An’da Kalma ve Duygusal Düzenleme Becerisi Kazandırma

Mindfulness (Bilinçli Farkındalık), yargısız bir şekilde, şimdiki ana odaklanabilme becerisidir. Mindfulness Temelli Terapiler, çocuk ve ergenlere, hızla akan düşünce ve duygularının içinde kaybolmak yerine, onları gözlemlemeyi ve yönetmeyi öğreten güçlü müdahale yöntemleridir. Özellikle dikkat dağınıklığı, sınav kaygısı, dürtüsellik ve duygusal dalgalanmalar yaşayan gençler için son derece faydalıdır.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu yaklaşımı çocukların anlayabileceği bir dil ve eğlenceli egzersizlerle (nefes farkındalığı, beden taraması, duyusal oyunlar) uygular.

Terapi, çocuğun dikkat kasını güçlendirir, sınav anında yaşadığı “blank out” (zihin bulanıklığı) durumunun önüne geçer ve dürtüsel davranışlarını frenlemesine yardımcı olur.

Duygularıyla başa çıkma konusunda bir araç sunar: Bir öfke veya kaygı dalgası geldiğinde, onunla savaşmak yerine, onu fark edip, kabullenip, geçip gitmesini izleyebilmeyi öğretir.

Ankara’da DEHB, kaygı bozuklukları ve duygudurum problemleri olan çocuk ve ergenlerde BDT ve diğer terapilerle kombine edildiğinde tedavinin etkinliğini belirgin şekilde artırır. Mindfulness, çocuğa ömür boyu sürecek bir iç huzur ve öz-düzenleme becerisi kazandırır.

EMDR Terapisi: Travmatik Anıları İşlemleyerek İyileşme

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing – Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme), özellikle travmatik yaşantıların neden olduğu semptomları tedavi etmek için geliştirilmiş güçlü ve kanıta dayalı bir psikoterapi yöntemidir.

Travma, büyük kazalar, kayıplar, doğal afetler gibi büyük “T” travmalarının yanı sıra, alay edilme, dışlanma, ihmal veya duygusal istismar gibi küçük “t” travmalarını da içerir. Bu anılar, beyinde doğru şekilde işlenmeden “donmuş” bir halde kalır ve tetiklendiklerinde kişi olayı yeniden yaşıyormuş gibi yoğun duygusal ve fiziksel tepkiler verir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, EMDR terapisini çocuk ve ergenlerde uygun protokollerle uygulamaktadır. Terapi sırasında, danışandan rahatsız olduğu anıyı zihninde canlandırması istenirken, terapist iki yönlü uyarımlar (genellikle göz hareketleri, dokunsal veya işitsel uyarımlar) verir. Bu uyarımlar, beyinin her iki yarım küresini de aktive ederek, tıpkı REM uykusunda olduğu gibi, donmuş anının işlenmesini ve adaptif bir şekilde depolanmasını sağlar. Çocuk, artık o anıyı hatırladığında eskisi kadar yoğun bir sıkıntı hissetmez ve anıyı geçmişte olmuş bir deneyim olarak kabullenir.

Ankara’da EMDR, travma sonrası stres bozukluğu, kaygı, fobiler, performans kaygısı ve travmatik yas gibi durumların tedavisinde çocuk ve ergenlerde hızlı ve kalıcı sonuçlar verir.

Ankara’da Çocuk ve Ergenler için Kapsamlı Psikolojik Test Değerlendirmeleri: Uzm. Dr. Emine Taşyürek

Çocuk ve ergenlerin ruhsal, bilişsel ve gelişimsel süreçlerini anlamak, onlara en doğru desteği sunabilmenin ilk ve en kritik adımıdır. Psikolojik testler, bu süreçte nesnel, güvenilir ve bilimsel veriler sunan vazgeçilmez araçlardır.

Ankara’da hizmet veren Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Emine Taşyürek, tanı koyma sürecini yalnızca klinik gözleme bırakmadan, standardize edilmiş bu ölçeklerle destekleyerek, her çocuğun ihtiyacına tam olarak uyan kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmayı hedefler.

Kliniğimizde, dikkat ve konsantrasyon becerilerinden zihinsel potansiyele, genel gelişim düzeyinden okul olgunluğuna kadar geniş bir yelpazede, dünyaca kabul görmüş güncel testler uygulanmaktadır. Bu testler, bir etiketleme aracı değil, çocuğun güçlü yönlerini ortaya çıkarma ve desteklenmesi gereken alanları belirleme rehberi olarak görülür.

Aileler, test sonuçları sayesinde çocuklarının iç dünyasına dair daha derin bir anlayış kazanırken, uzmanımız da terapi ve tedavi sürecini bu değerli bulgular ışığında şekillendirir. Ankara’nın güvenilir çocuk psikiyatrisi merkezi olarak, amacımız çocuğunuzun parlak geleceğine bilimsel ve nesnel verilerle ışık tutmaktır.

MOXO Dikkat Testi: Dijital ve Nesnel Bir Dikkat Ölçümü

MOXO Dikkat Testi, çocuk ve yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) değerlendirmesinde kullanılan, online ve nesnel bir performans testidir.

Klasik nöropsikolojik testlerden farkı, gerçek hayata benzer şekilde dikkati dağıtıcı uyaranları (görsel ve işitsel distraktörler) de içermesidir. Bu sayede, bireyin dikkatini sürdürme, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktivite alt parametrelerini ayrı ayrı ve gerçekçi bir şekilde ölçer.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, MOXO testini özellikle okul çağı çocukları ve ergenlerde sıklıkla uygulamaktadır. Test, çocuğun bir bilgisayar ekranındaki hedef uyaranlara verdiği tepkileri ölçer. Çocuktan, belirli bir görsel uyaranı (örneğin, belirli bir şekil veya renk) gördüğünde butona basması, diğerlerinde ise basmaması istenir. Bu sırada ekranın çeşitli yerlerinden beliren görsel efektler veya çeşitli sesler gibi dikkat dağıtıcılar devreye girer.

MOXO, kişinin dikkat performansını dört ana alanda raporlar: Dikkat, Zamanlama, Dürtüsellik ve Hiperaktivite. Ayrıntılı performans profili, uzmana çocuğun sadece dikkatini mi sürdüremediğini, yoksa asıl problemin dürtü kontrolü veya aşırı hareketlilik mi olduğunu net bir şekilde gösterir. Bu da Ankara’da tanı koyma sürecini güçlendirir ve ilaç veya terapi müdahalelerinin etkinliğini takip etmek için de kullanılabilir. Çocuk dostu arayüzü sayesinde çocuklar için sıkıcı olmayan, yaklaşık 15 dakika süren bu test, DEHB değerlendirmesinde çığır açan bir araçtır.

Bourdon Dikkat Testi: Konsantrasyon ve Dikkatin Dayanıklılığını Ölçen Klasik Yöntem

Bourdon Dikkat Testi, özellikle çocuk ve ergenlerde seçici ve sürdürülebilir dikkati, konsantrasyon gücünü ve dikkatin zaman içindeki performansını değerlendirmek için kullanılan, kağıt-kalem formatında bir performans testidir.

Görsel tarama ve işaretleme becerisini ölçen bu test, bireyin dikkat becerilerinin yanı sıra çalışma temposu ve performansının tutarlılığı hakkında da önemli bilgiler verir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi okul başarısında düşüklük, ders çalışırken çabuk sıkılma, sınavlarda dikkatsizce hatalar yapma veya ödevleri tamamlamakta güçlük çeken çocukların değerlendirilmesinde etkin bir şekilde kullanmaktadır.

Test, üzerinde farklı şekillerde (nokta, çizgi, daire gibi) dizilmiş birçok sembolün bulunduğu bir formdan oluşur. Çocuktan, belirlenen hedef sembolleri (örneğin, üç nokta yan yana) hızlı ve hatasız bir şekilde bulup işaretlemesi istenir.

Test süresi nispeten uzundur, bu da çocuğun dikkatinin ne kadar süreyle yoğunlaşabildiğini (dikkatin dayanıklılığı) ve performansının teste başladığı andan itibaren nasıl bir değişim gösterdiğini ortaya koyar. Yapılan hatalar (atlanan hedefler veya yanlış işaretlemeler) ve tarama süresi analiz edilerek, çocuğun dikkat profilinin nicel bir ölçümü yapılır.

Bourdon Testi, Ankara’da özellikle akademik zorluklar yaşayan çocukların değerlendirilmesinde, dikkat eğitimi programlarının planlanmasında ve bu programların etkinliğinin ölçülmesinde değerli bir araçtır.

WISC-R ve WISC-IV Zeka Testleri: Çocuğun Bilişsel Potansiyelini Anlamak

Wechsler Intelligence Scale for Children (WISC) ya da Türkçe adıyla Wechsler Çocuklar için Zeka Ölçeği, dünyada 6-16 yaş aralığındaki çocukların bilişsel yeteneklerini değerlendirmek için en yaygın ve güvenilir kabul edilen zeka testidir.

Türkiye’de daha önce WISC-R uygulanmış olsa da, güncel ve günümüz çocuklarının bilişsel profilini daha iyi yansıtan versiyonu WISC-IV’tür.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, WISC-IV testini çocuğun zihinsel gücünü tek bir IQ puanından ibaret görmeyen, onun profilini dört ana alanda detaylıca analiz eden bir bakış açısıyla uygular. Bu ana indeksler şunlardır: Sözel Kavrama İndeksi: Çocuğun sözel ifade, akıl yürütme, kavram oluşturma ve bilgi birikimini ölçer. Çalışma Belleği İndeksi: Kısa süreli hafıza, konsantrasyon ve zihinsel hesaplama becerilerini değerlendirir. Ders dinleme ve öğrenmede kritik öneme sahiptir.

Görsel-Uzamsal İndeksi: Görsel materyalleri algılama, analiz etme ve parçalar arasındaki ilişkileri görebilme yeteneğini ölçer. İşlemleme Hızı İndeksi: Görsel uyaranları hızlı ve doğru bir şekilde işleme, dikkati sürdürme ve psikomotor hızı değerlendirir. Bu ayrıntılı profil, çocuğun güçlü olduğu alanları (örneğin, sözel yetenekleri çok yüksek olabilir) ve desteklenmesi gereken alanları (örneğin, düşük çalışma belleği dikkat problemine işaret edebilir) ortaya koyar.

Ankara’da WISC-IV, öğrenme güçlüğü, üstün yeteneklilik, dikkat eksikliği ve entelektüel kapasiteyi anlamaya yönelik yapılacak eğitsel planlamaların temelini oluşturur.

Stanford-Binet Zeka Testi: Köklü Bir Geçmişle Geniş Bir Yaş Aralığına Hitap Eden Test

Stanford-Binet Zeka Ölçeği, dünyada bireysel olarak uygulanan ilk zeka testi olarak kabul edilir ve 2 yaşından yetişkinliğe kadar geniş bir yaş aralığında uygulanabilme esnekliğine sahiptir.

Bu test, zekayı beş farklı alanda ölçerek kapsamlı bir bilişsel profil sunar: Akıcı Muhakeme, Bilgi, Niceliksel Muhakeme, Görsel-Uzamsal İşleme ve Çalışma Belleği.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, Stanford-Binet testini özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklarda ve WISC-IV'ün üst sınırını aşan üstün yeteneklilik şüphesi olan durumlarda tercih etmektedir.

Test, yaşa uygun olarak sözel ve performans bazlı maddeleri dengeli bir şekilde içerir. Küçük çocuklar için daha çok somut, görsel ve manipülatif (elle tutulur) materyaller kullanılırken, daha büyük çocuklar ve yetişkinler için soyut kavramlar ve sözel muhakeme becerileri daha ağırlık kazanır.

Stanford-Binet, sadece genel bir zeka puanı vermekle kalmaz, aynı zamanda bireyin bilişsel güçlü ve zayıf yönlerini detaylı bir şekilde ortaya koyarak, eğitsel müdahale ve zenginleştirme programlarının yönlendirilmesine olanak tanır.

Ankara’da erken çocukluk döneminde gelişimsel gecikme veya ileri düzey beceriler gösteren çocukların değerlendirilmesinde son derece değerli bir araçtır.

Bayley Bebek ve Küçük Çocuklar için Gelişim Ölçeği: Erken Dönem Gelişimin Altın Standardı

Bayley Bebek ve Küçük Çocuklar için Gelişim Ölçeği (Bayley Scales of Infant and Toddler Development), 1 ay ile 42 aylık (3.5 yaş) bebek ve küçük çocukların gelişimsel düzeyini değerlendirmek için dünyada kabul görmüş en kapsamlı ölçektir.

Erken müdahalenin hayati önem taşıdığı bu dönemde, Bayley ölçeği, bebeğin gelişiminin yaşıtlarına kıyasla seyrini nesnel verilerle ortaya koyar.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi, ebeveynlerin gelişimsel gecikme endişesi taşıdığı, erken doğum, düşük doğum ağırlığı veya doğumda yaşanan komplikasyonlar gibi tıbbi risk faktörü olan bebeklerde sıklıkla uygulamaktadır.

Test, bebeğin gelişimini beş ana alanda değerlendirir: 1. Kognitif (Bilişsel): Algı, hafıza, öğrenme ve problem çözme becerileri. 2. Dil (Alıcı ve İfade Edici): Söyleneni anlama ve sesler/kelimelerle kendini ifade etme. 3. Motor (İnce ve Kaba Motor): Nesneleri kavrama, kalem tutma (ince motor), oturma, emekleme, yürüme (kaba motor). 4. Sosyal-Duygusal: İlişki kurma, duyguları ifade etme ve sosyal etkileşimler. 5. Uyumsal Davranış: Günlük yaşam becerileri. Bayley testi, sadece bir gecikmeyi teşhis etmekle kalmaz, aynı zamanda bebeğin güçlü yönlerini de vurgulayarak, aileye ve uzmanlara hangi alanlarda nasıl bir destek ve uyaran verilmesi gerektiği konusunda yol haritası oluşturur. Ankara’da erken müdahale programlarının planlanmasında temel teşkil eder.

AGTE (Ankara Gelişim Tarama Envanteri): Çocuklara Özgü Güvenilir Bir Gelişim Ölçütü

Ankara Gelişim Tarama Envanteri (AGTE), 0-6 yaş arası çocukların gelişimini değerlendirmek üzere Türkiye’de standardize edilmiş, anne-baba veya çocuğa bakım veren kişi tarafından doldurulan bir anket formudur.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, AGTE'yi çocuk psikiyatrisi muayenesinin rutin bir parçası olarak görmekte, özellikle rutin kontrollerde gelişimsel bir sorunun erken teşhis edilmesi için sıklıkla kullanmaktadır.

Envanter, çocuğun gelişimini dört temel alanda tarar: Dil-Bilişsel Gelişim, İnce Motor Gelişim, Kaba Motor Gelişim ve Sosyal Beceri-Self-Servis (Öz Bakım) Gelişimi. Ebeveyn, çocuğun belirli davranışları yapıp yapamadığına dair (örneğin, "desteksiz oturabiliyor mu?", "iki kelimeli cümleler kurabiliyor mu?") evet/hayır şeklinde soruları yanıtlar. Alınan puanlar, çocuğun kronolojik yaşına göre hesaplanır ve gelişiminin normal sınırlarda olup olmadığı, eğer bir gecikme varsa hangi alan(lar)da olduğu net bir şekilde görülür.

AGTE, Ankara’da çocuk doktorları, aile hekimleri ve çocuk psikiyatristleri tarafından yaygın olarak kullanılan, uygulaması kolay, güvenilir ve maliyeti düşük bir tarama aracıdır. Erken teşhis ve yönlendirme için ilk adımı oluşturur.

Peabody Resim-Kelime Testi: Çocuğun Alıcı Dil Gelİşimini Ölçen Renkli Bir Araç

Peabody Resim-Kelime Testi, 2.5-18 yaş aralığındaki çocuk ve ergenlerin alıcı dil (söyleneni anlama) becerilerini ve kelime dağarcığını değerlendirmek için kullanılan, resimli bir testtir.

Sözel ifade gerektirmediği için, konuşma güçlüğü çeken, utangaç veya iletişim kurmaya isteksiz çocuklarda dil gelişimini ölçmek için ideal bir araçtır.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi özellikle iletişim problemi olduğu düşünülen, konuşması geciken veya öğrenme güçlüğü şüphesi olan çocukların değerlendirme sürecine dahil etmektedir. Test, her biri dört resim içeren sayfalar şeklindedir. Uygulayıcı bir kelime söyler ve çocuktan o kelimeyi en iyi temsil eden resmi göstermesi istenir. Örneğin, "Hangi resim 'elma'?" denir ve çocuk doğru resmi işaretler. Test, çocuğun yaşına uygun olarak giderek zorlaşan kelimeleri içerir.

Peabody testi, çocuğun zihnindeki kavram bilgisini ve sözcükleri anlama düzeyini nesnel olarak ölçer. Bu da onun bilişsel gelişimi hakkında dolaylı ancak değerli bilgiler verir. Alıcı dili zayıf olan bir çocuk, sınıfta öğretmenin yönergelerini anlamakta zorlanabilir, bu da akademik ve sosyal sorunlara yol açabilir.

Ankara’da yapılan bu test, dil terapisi ihtiyacının belirlenmesi ve eğitsel planlamanın yapılmasında önemli bir veri sağlar.

Metropolitan Okul Olgunluğu Testi: Çocuğum Okula Hazır mı?

Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, 5 yaş 6 ay ile 6 yaş 0 ay arasındaki çocukların ilkokula ve ilkokulun gerektirdiği kurallara ve akademik görevlere hazır olup olmadığını değerlendiren bir grup testidir.

Okul olgunluğu, çocuğun sadece bilişsel olarak değil, duygusal, sosyal ve fiziksel olarak da okul ortamına uyum sağlayabilecek düzeyde olmasıdır.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi anaokulunun son yılındaki çocuklara uygulayarak, ailelere çocuklarının okula başlama konusundaki hazır bulunuşlukları hakkında somut veriler sunar. Test, altı alt testten oluşur: Kelime Anlama, Cümleler, Genel Bilgiler, Eşleştirme, Sayılar ve Kopya Etme. Bu testlerle çocuğun; 1. Sözel Yönergeleri Anlama, 2. Temel kelime bilgisi ve ifade becerisi, 3. Görsel algı ve el-göz koordinasyonu (harf yazmaya hazırlık), 4. Sayı ve nicelik kavramları, 5. Görsel hafıza ve dikkat becerileri ölçülür. Test sonucu, çocuğun okula hazır olduğunu gösterebileceği gibi, belirli alanlarda (örneğin ince motor becerilerde veya sayı kavramında) ek destek ve hazırlık çalışmalarına ihtiyaç duyduğunu da ortaya koyabilir.

Ankara’da aileler, bu test sonucuna göre çocukları için en doğru okul başlangıç zamanına ve gerekliyse bir yıl daha anaokuluna devam etme kararına yardımcı olacak bilimsel bir veriye sahip olurlar.

Denver II Gelişimsel Tarama Testi: Hızlı ve Etkili Bir Gelişim Tarama Aracı

Denver II Gelişimsel Tarama Testi, 0-6 yaş arası sağlıklı görünümdeki çocuklarda, gelişimsel sorunları taramak amacıyla kullanılan pratik ve hızlı bir araçtır.

Bir tanı testi olmaktan ziyade, çocuğun yaşıtlarına kıyasla gelişimsel açıdan risk altında olup olmadığını belirleyen bir tarama testidir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi rutin muayenelerde, ebeveynlerin hafif şüphelerinin olduğu durumlarda veya çocuk doktorlarının yönlendirmesiyle sıklıkla kullanmaktadır.

Test, dört alanda toplam 134 maddeden oluşur: Kişisel-Sosyal Alan: İnsanlarla iletişim, kendine bakım becerileri. İnce Motor-Uyumsal: El becerisi, nesneleri kullanma, şekil çizme. Dil: Söyleneni anlama, sesler çıkarma, konuşma. Kaba Motor: Oturma, yürüme, zıplama, koşma gibi büyük kas hareketleri. Uygulayıcı, çocuğa yaşına uygun maddeleri sunar ve yapıp yapamadığını gözlemler. Aileye de bazı davranışlar sorulabilir. Sonuçlar, çocuğun her bir alandaki becerilerinin "normal", "şüpheli" veya "anormal" olarak sınıflandırılmasını sağlar.

Şüpheli veya anormal sonuç alınan durumlarda, çocuğun AGTE veya Bayley gibi daha kapsamlı testlerle detaylı bir değerlendirmeye alınması önerilir. Denver II,

Ankara’da gelişimsel pediatri ve çocuk psikiyatrisi pratiğinde vazgeçilmez bir ilk basamak tarama aracıdır.

Gesell Gelişim Figürleri Testi: Görsel Motor ve Algısal Gelişimin Değerlendirilmesi

Gesell Gelişim Figürleri Testi, 3-10 yaş aralığındaki çocukların görsel algı, görsel-motor koordinasyonu ve nörolojik olgunlaşma düzeyini değerlendirmek için kullanılan bir performans testidir.

Test, çocuğun el-göz koordinasyonu, ince motor becerileri ve figürleri algılama ve kopya etme yeteneği hakkında önemli bilgiler verir.

Ankara’da Uzm. Dr. Emine Taşyürek, bu testi özellikle okul çağındaki çocuklarda, yazı yazma güçlüğü (disgrafi), harf ve sayıları ters çevirme, öğrenme güçlüğü şüphesi ve dikkat ile ilgili problemlerin değerlendirilmesi sürecine dahil etmektedir. Test, üzerinde geometrik şekiller (kare, daire, baklava dilimi, elips vb.) bulunan bir dizi karttan oluşur. Çocuktan, her bir şekle belirli bir süre bakması ve ardından kart kapatıldığında gördüğü şekli bir kağıda çizmesi istenir. Çizimler, şeklin doğruluğu, oranları, açıları ve kağıt üzerindeki konumu gibi kriterlere göre değerlendirilir. Yaşa göre beklenen gelişimsel düzeyin altında bir performans, görsel algı veya ince motor becerilerde bir sorun olduğuna işaret edebilir. Bu da çocuğun neden tahtadan yazı yazmakta, defter düzeni oluşturmakta veya harfleri doğru şekilde kopya etmekte zorlandığını anlamamızı sağlar.

Ankara’da Gesell testi sonuçları, okula yönelik müdahale planlarının (özel eğitim destekleri, ergoterapi sevkıyatı gibi) şekillendirilmesinde kritik bir rol oynar.